Bulmak için yaşadım...

I

Yaylım ateşli bir uzak
Kurşuna değdikçe bakışlarım
Bir bir vurulup düştü sana aldanışlarım...

İklimi sus
Gecesi alabildiğince yasak
Kasıklarımda unutkan bir pazar
Sensizliğin mezarını kazar, tensiz dokunuşlarım...

II

Kimliksiz, piç bir şehrin yazgısına
Adımı fısıldarken yokluğun
Kan revan hıçkırıklarım oldu
Düştüm bir yosmanın rahminden
Ellerim üşüdü…

Çulsuzluğum kadar açtım
Çıkmaz sokaklı günahlar taşıdım
İçimin sorgusunda bir çocuk öldü…

III

Ayaz bir eylül akşamıydı
Ücreti mukabil bir kadın bulmuştum
Hayatı ucuza sevmiştik -günlerden pazardı-
Yoruluncaya kadar seviştik
Sana körkütük sarhoştum…

Üstüm başım deniz kokuyordu
Sensizlik kanıma dokunuyordu
Sarayburnu’nda geç vakit
Bir parkın ortasında sahile vurmuştum…

Kan damlıyordu parmak ucumdan
Gömleğim kırmızıya boyanmıştı
Kim bilir canım yanmıştı belki

Belki ağlamayı unutmuştum…

Uygun adım kanat çırpıyordu martılar
Uskumru voltaların sesi geliyordu uzaktan
Yarı aç, yarı baygın kalmıştım
Dar bir sokakta, eylemci bir duvara dayanmıştım
Haki renge boyanmıştı yazılar
Korkmuştum…

IV

Pis bir masada kirli bakışlı bir adam
Yüzüme sigaranın dumanını üflüyordu
Yüreğimdeki sancıya izmarit basıyordu durmadan…

İhanet bakışlı teri
Boncuk boncuk birikmişti alnında
Sıkıntısı yüzünden okunuyordu
Benim yüzüm yoktu, yahut tanınmıyordu
Şeklim şemalim değişmişti
Düşlerime bir ihtilal değmişti
Seni sayıklıyordum…

V

Yaylım ateşli bir uzak
Kurşuna değdikçe bakışlarım
Bir bir vurulup düştü sana aldanışlarım…

Kimliksiz, piç bir şehrin yazgısına
Adımı fısıldarken yokluğun
Cebimde ihbarcı özlemler taşıdım..

Ölüm kadar soğuk bir şeydi sevmek
Bulmak için yaşadım….