Tahtların üstünde, gücün zirvesinde,
Sevgini kazanmak için her şeyi göze alırdım.
Kainatın yaratıcısı, sonsuz güç sahibi olsam bile,
Aşkın huzurunda, her şeyi sana adardım.
Gecenin koyuluğunda bir gölge, sessiz, ağır,
Yıldızlar altında, bir ağırlık hüküm sürer;
Bir adam, kaderine sıkı sıkıya bağlı,
Yalnızlık içinde, dünyadan habersiz ve derin.
Bir zamanlar neşeliydi, gülüşü güneş gibi,
Şimdi gözlerinde hüzün, kalbinde ağırlık.
Metroda, sabahın erken saatlerinde,
Yorgun gözler, başka bir günün başlangıcında.
Bir elinde kahve, diğerinde umut,
Herkes, kendi düşlerinin peşinde, sessizce.
Ofislerde, camların ardında,
Geceleyin sessiz sokaklarda yürüyen bir adam,
Ay ışığının altında, düşüncelerine dalmış.
Aniden, iş hanının gölgesinden çıkan bir siluet,
Jartiyerinden kanlar süzülüyor, yardım diliyor sessizce.
Adam duraksar, gözleri korku ve şaşkınlıkla dolu,
Gurbet akşamlarında ne arzuluyorum, sorar mısınız?
Ne rüzgardan gelen bir öpücük, ne pembe bir kelebek,
Derinliklerinde saklı, okyanus gibi engin,
O gözlerin büyüleyici rengini kim gösterecek bana?
Her sabahın şafağında, yıldızların solarken,
Gizemli sözler, rüzgarın sesinde,
Eski bir dil, zamanın ötesinde.
Konuşulmaz oldu, diller sustu yavaşça,
Anılarında kaldı, antik çağların nağmesi.
Mağara duvarlarında, işaretler soluk,
Efsaneler fısıldar, o dilin özü hâlâ dolu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!