Hayat bir boyuttan ibaret,
Tartan pist gibi bir boyut.
Üzerinde yer yer engeller olan...
Hayatın güçlükleri bu engeller.
Yüzon belki çok çok fazlası
Ölümse; bu engellerin arkası boşluk olanı
Uyandım açtım gözlerimi
Bir gün önceki sözlerini duydum
sanki rüyamda
Yeniden, yeniden yaralanıp kırıldım.
Zehirli bir hayat şarabı içmiştim sanki
Midem bulanıyor, canım çekiliyordu.
Yitik bir çağda yaşadım ben.
Sevginin olmadığı, yada duyulmadığı,
İnsanın bir yerde otururken,
sırtını kapıya dönemediği bir dönemde.
Bu dönemde farklıydı herşey...
Yarin elinden tutamazdın, yatıyor olsanda.
Aşk ne tekkede ne manastırda,
Bilesin kalbinin atışında.
Cana katmak için aktar nabza,
Dursun hep ritmi ile aklında.
Sen güleryüzlü genç adam
Bakışlarındakı hız,
Sergiliyor aklındaki kızı.
Ona ilk rastladığında şairliği seçmek istedin
Kendisine bir türlü güvenmediğin
O zayıf benliğinin tokadıyla
'Uzaklarda martı sesleri avaz avaz, salkım salkım'
Sabah bir karabasanla uyandım.
O ne müebbet şuh bir sesti, titretti
Sen sandım, ben sandım, kim sandım ayıramadım?
Ter sardı dörtbir yanımı usandım.
Dinlemeye koydum yüreğimi
Geçer iken mezarlıktan,
Bir ses geldi yatanlardan
Tat alınmaz bu dünyadan
Tatlar yerin dibindedir.
Dünyada eşitlik yoktur.
Yer gök simsiyah,
Öfkelenince insan,
Sakin olmalı...
(Sarıyer 16.11.2013)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!