(Kardeşe)
Çiseleyen yağmura eşlik etmek istercesine,
Ayaklandı duygularım.:
İnceden inceye
Anlamakla anlamamak arası.
Aralık vermeden düşürdüler aklıma
“Böyle bir günde ölünmemeliydi! ” dedim.
Görünce pembe çiçek açmış bademleri.
Oysa onlar öldüler.
Belki de gözlerindeki son görüntü olan
Pembe çiçekli bademler arasında.
Eğer aşık olsaydık.
Bir gölün üzerinde cilveleşen,
İki kırlangıca benzerdik.
Hem birbirimizi sever,
Hem de yakınlaşamazdık.
Hızla akan bir otobanda ilerlerken,
Verdiğim her karar bir kazaya dönüşüyor.
İnciniyorum.
İncitiyorum.
Bir şeyler çalıyor yüzümden gülüşümü.
Ya da
Kurtaracağı çocuklara kurşun sıkan bir kurtarıcının sizi de kurtarmasını ister miydiniz?
(Televizyonda gördüğüm, bacağından vurulmuş, o küçük ıraklı çocuğuma ithafen.)
Bir silahın namlusundan çıkacak kurşunla,
Yüz yüze kalmış bir çocuğum.
Kelimelerin yan yana taşınma zamanı.
Kuracakları cümlelere ait anlamlar,
Çok eski zamanlarda hazırlanmıştı.
Eski zamanlardı.
O zamanlar yüzün yoktu hayatımda.
Astı sazını duvara Mehmet,
Düştü yollara bir kuşun kanadı üstüne asılmış
O en güzel türküyü söylemek için.
“Uçtum ardın sıra yüce dağlarda
Sevdiğim beni bekler burdan uzaklarda”
Saz duvarda tüfek memedin omzundaydı.
Fırtınaların en büyükleriyle boğuşmuş gemi
Döner limanına.
Kaburgalarında dalga izleri.
İçine işlemiştir tuzun yangını.
Yıllar kadar yorgun olan gövdesi
Üşür sebepsizce.
yıldızsız karanlık gecelerde bir ışık ararsan.
Bakacağın tek yer olsun yüreğin.
Ne beni bul orada.
Ne de bir başkasını.
Bulduğun yüze bir gülümseme as.
Kaldır başını gökyüzüne
Bir nedene ihtiyacım olsaydı,
Dökemezdim tüm duygularımı dışıma.
Çünkü kalırlardı bir nedenin gölgesinde.
Nedensiz yazılmalı şiir,
Birdenbire karşına yıllardır görmediğin bir dost çıkmışcasına,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!