Ben gidiyorum artık
elveda tüm insanlara
bekli anlamazsınız gittiğmi
yokluğum bile hissedilmez
ama gidiyorum işte
kaçıyorum sizlerden
Çocukluğumdan kalan kardan adam…
Güneşe doğru yol verdi kendine...
Isıtmak için buzdan mutluluğunu...
Elde kalan baharımızı düşürdük...
Delik gönül cebimizden...
Karışırken ömrümüzün kara kışına günlerimiz...
Hesap
Uzaklaşan şeyler var benden...
Elimle tutmaya yakınken yıldızlara
Oyun sandığım zaman saklambacı
Sakladı çocukluğumu saçlarımın yeşeren beyazlıklarına
Mavisiz renksiz kalan denizim.
Günler geçiyor diye üzülmek yok artık,
Benim için geçen sadece gün değil,
Gemilerde geçip gidiyor denizlerden,
Kuşlar uçuyor çok uzak günlere,
Aydınlık güneşli günlere,
Bende kırk yaşını saklama telaşı,
Sırası gelince renklerin...
Yeşil kaldı mutluluklar...
Sararınca hüznün rengi…
Beyaza büründü gözyaşları...
Siyaha kavuşmasına beş kala yalnızlığın...
Yaklaşmaya başladı ölüm...
Gün gelir kapılar kapanır.
Yüreğinde büyür karanlığın gölgesi,
Dostlar çekilince sahneden,
Başrol alır yalnızlığın ta kendisi,
Boşuna kopmuyor muş takvimin yaprakları,
Çalmış en güzel günlerimi akrep yelkovan çetesi,
Anne bugün senin günün...
Gene kapına geldim...
Elimde bin bir çiçek...
Sırtımda hayatın her türlü yorgunluğu.
Anne, yine kapına geldim...
Fırtınadan kaçan gemi misali...
Her şey yeniden başlasa...
Sabahın güneşi tekrar aydınlatsa gönlümün karanlığını....
Dökülen eylül yapraklarını,
Tekrar boyasak yeşile taze ellerimizle...
Aynalar yine dostumuz olsa...
Buluversek yitik çocukluğumuzu ömür sandığımızda...
Her gün üstüne basıp geçtiğiniz,
Bir toprağım ben,
Ama sıradan değil,
Anadolu tarihinden bir parça,
Mevsim dönerken bahara,
İçimde filizlenirken taze tohumlar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!