Gece sallanıyordu darağacında
Rengine inat bembeyaz bir kefen giymişti...
Yaylaklarda çobanlar sürülerinin yanı başında
Düş bahçelerinde gezintiler yapıyorlardı.
Nasırlı ellerin sardığı tütün
Özlem kokuyordu...
Acının tohumu toprağa düşmeyegörsün bir kere...
Çınarların sağlam kökleri gibi gelir sarar her bir hücreni
Soluk alamazsın, nefessiz kalırsın
Yalnızlıkla kaçılan
İkinci sınıf otellerin kir tutmuş odalarına hapis benliği gibi
Sarı duvarların soluksuz yüzlerinde boğulursun...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!