Karanlıkta, zifiri
karanlıkta,
Işık arar gibi
Düştüm peşine sevginin
Bazen bir ele dokundum
Tatlı ve sıcak,
Önce acı bir tebessüm
Sonra derin bir hıçkırık
Böyle başlamamış mıydı güzelim,
Bu kahrolası ayrılık ?
Ne senden bir ses geldi
Beklenen gelmez
Bekleyen boşa bekler,
Hava kararır , zaman geçer,
Kapanır yavaş yavaş kepenkler
Beklenen yine gelmez
Bekleyen yine bekler.
Şimdi gidiyorsun buradan uzaklara ,
Geride sessiz hıçkırıklar bırakarak
Gözlerinin dalıp gittiği yere iyi bak,
Yaralı bir yürek sana el sallayacak.
Madem gitmen gerek; Haydi git !
Vurulmuş göğsünden kanlar içinde,
Bayrağa sarılı eller üstünde,
Kalplere gömülmüş toprak yerine
Sen görev şehidisin, öğretmenim.
Kalbi ağlar iken gözleri gülen,
Hava sıcak mı sıcaktı...
Mevsimden mi acımdan mı bilemem
Bir de susuzdum ki üstelik,
Göz yaşlarım bile kurumuştu.
Bülbüller dut sevdasına susmuştu.
Güller güneşine ateşine yanmıştı.
Şimdi gidiyorsun buradan uzaklara,
Geride sessiz hıçkırıklar bırakarak
Gözlerinin dalıp gittiği yere iyi bak,
Yaralı bir yürek sana el sallayacak.
Madem gitmen gerek; Haydi git!
Sen mahsun,
Sessiz sakin
Mütavazı lakin
Kalbi çığlıklarla dolu
Gülüsün komşu bahçenin.
Ne olur sanki bu zamanlarda,
Beni bu duygular sarmasa
Ilık , tatlı bahar yeli gibi
Hafif bir esinti
Gezinmese başımda
Ne olur ?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!