Ben seni yeni doğmuş bir bebeğin gülüşünde, o gülüşün saflığındaki yansımanda sevdim.
Ben senin anonim türkülerimde yüreğime dokunuşunu kimsesiz oluşunu, sahipsiz kalışını sevdim.
Ben seni gidişinde, giderken arkana bakmayışında, bir veda bile etmeyişinde sevdim. Ben senin için ölürüm bile derken, tenimi lime lime edişinde, bir sıkımlık canımı her gece binlerce kez alışında sevdim
Senin canını yakan varlığım oldu biliyorum... Ben her gece yokkuğuna ölüyorum. Sana acı veren varlığımı yokluğunla cezalandırıp, yüreğimi gözlerinde asıyorum. Varlığımı ömründen çekip, sana bensizliği bırakıyorum. Sevdanı yüreğimden, seni içimden sessizce, çaresizce terkediyorum.
İşlemediğim suçların cezasını, girmediğim günahların bedelini ödettin bana. Ben yar dedikçe, sen yaralar açtın... Ömrümün yaşanmaya cezalı yarısı, gönlümün kanayan yarası olmayı seçtin. Gidersen nefessiz kalırım, ölürüm dedim, Sen bir avuç toprakla çıktın karşıma. Yaram derin ,canım yanıyor, içim acıyor dedim, sen giderken tuz bastın yarama. Cehennem azapları soktun sol yanıma. Öyle olsun iki gözümün nur u, öyle olsun.. Bu da benim sana son şiirim, benden esirgediğin son vedam olsun.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!