Giymişsin üstüne ateşten gömlek
Söndüremez kimse gayrı bu harı
Nafile çırpınma tutuşmuş çömlek
Yel vurdukça göğü alır buhar'ı
Geldi geçti ömür boşa
Deli gönül taşa benzer
Aklar düştü kara kaşa
Gönül bağı kışa benzer
Soran olmadı halını
Gözlerimde hüzün bir derin biçim
Akan göz yaşımı silesin annem
Yokluğun imkansız sızlıyor içim
Dünyanın kahrına kölesin annem
Babam olmayınca kaldım diyarsız
Gövdeyi yaslamış yedi tepeye
Geleni geçeni katar İstanbul
Kimini bürümüş yünden ipeğe
Kimini yamalı tutar İstanbul
Çoluk çocuk büyüdükçe sövüşür
Kara yazmış yazı yazan
İstesemde silinmiyor
Dertli çalmış garip ozan
Sebep nedir bilinmiyor.
Gökte turnalardan haber beklerim
Dostun selamına hasret gözlerim
Geçen her günüme günler eklerim
İki çift lafına hasret sözlerim
Umudum kalmadı dünden yarına
Bir sancı ki dolar dolar içime
Karanlığa boğar gönül yarası
Düşünceler döner başka biçime
Bir meçhule doğar gönül yarası
Dilime dolanır bir iki hece
Bulutlar yaş döker fırtına kopar
Yüreğim kan ağlar bugün on kasım
Bu şuur bizleri bir millet yapar
Yüreğim kan ağlar bugün on kasım
Diner mi gözümde sanırsın yaşım
Kaynatın kazanda hele
Bu aşın içinde tuz var
Butları çevirsem bele
Kolunda döşünde az var___Y.Sezgi
Tavana asılr ipten




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!