Hayra mı yormalı, neydi bu gece?
İçinden çıkılmaz kötü düş gördüm.
Düş değil gördüğüm sanki bilmece,
Gül bağına girmiş gri bir kuş gördüm.
Çok güzel bir kuştu. Bülbüldü adı.
Nedendir kırılmış iki kanadı.
Bir ağıt yaktı ki yürek kanadı.
Onu dinlemeyen bir sırdaş gördüm.
Sırdaşı yariydi. Gonca bir güldü.
Ne yüzüne baktı ne ona güldü.
Gün geceye döndü, hava örtüldü.
Işığı vermeyen bir güneş gördüm.
Üzülse de bülbül kendini saldı,
Güle bakıp bakıp hayale daldı.
Pes etmedi, uzun bir nefes aldı.
Ruhunda parlayan bir ateş gördüm.
Bir türkü tutturdu güle çağladı,
Anlattı derdini yürek dağladı.
Birden türkü sustu sonra ağladı,
Gözlerinde iki damla yaş gördüm.
Devam etti bülbül gözde yaş ile,
Haykırdı aşkını gelmişti dile.
Ne yapsa olmadı hepsi nafile,
Bülbüle çatılmış bir çift kaş gördüm.
Güle baktı bülbül boynunu büktü,
Belli ki yarası epey büyüktü.
Boşaldı gözleri inciler döktü,
Dönüp de bakmayan mağrur baş gördüm.
Naçar kaldı bülbül dili lal oldu,
Yalvardı yakardı güle kul oldu.
Beyhude çiledi, yandı kül oldu,
Yorgun bedeninde tükeniş gördüm.
Şafak söktü, bülbül konduğu dalda
Gözünden sel aktı perişan halde.
Ne huzur ne derman koydu Ünal’da.
Gülde gönül değil kara taş gördüm.
08/07/2019
Kayıt Tarihi : 25.7.2019 17:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!