Yetsin artık ezilmişliğin..
Duygusu ve iskeleti
Var mıdır bu sıklet kuyusu dünyada başka?
Zeytin olsan da bir tomurcuk
Bir tomurcukla meydan okunur
Yağını kime verirsin!
Anlamayanlarla beraber bulsan kendini
Tutamazsın ki hayatını
Tutunmalısın bir dala terennümünle
Gökten damlayan ay sana ne fısıldar?
Kara giyinmiş şavkıyla
Bir tutam ses ve yalnızlık rengi
Az önceki tomurcuğun gölgesinde
Ayrı kalmayan ayrılmış bir ıstırap..
Şiraze heykelinde revnaktar ibrişim
Katresinde yuvalanmış bir maytap
Sakın kaçılmasın,kaçılmasın hayattan
Yaprak yırtanlara ne demeli..!
Toprağın ateşi yanar damarında
Bir sergüzeşt bilmecesi hemheme..
Üfül üfül rakseden gergisiyle
Leziz cezbenin tınısı belli,yalnızlık
Salım salım dallarda bir dua provası
Serpiştirilmiş kadife masalların
Çiğnenmiş çizme izleriyle motifi ellerde
Bugün akşam olur sabah cıvıltısıyla
Serçe yastıklarında uzanmış gözlerde
Yorgunluk var,ıstırap var pencerede..
Hançer yiyen kanatların şerefesinde
Figan medeniyet oldu salkımında
Başaklar baharı beklerken merdiveninde
Basamakların çivisi paslı
Burkuk dizler çıkamıyor yokuşu
Düğüm atılıyor kirpiklere galiba
Bülbüle selam yürek muammasında..
Gürsel ÇOPUR
Gürsel ÇopurKayıt Tarihi : 28.3.2010 17:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!