Bu aşk-ı muhabbet yürekte kordur,
Kimine zûlmettir, kimine nûrdur,
Gördüğün bir şeyde, bin mânâ vardır;
Hakikat gönlünde, bul çeşit çeşit!
Ârif değilsemde bilirim, ârif!
Gönlümüz muhabbet demine zarif,
Gayrı benim neme gerekir tarif!
Eyledi gönlümü, zûll çeşit çeşit!
Gelmiyor hamları az şımartmaya!
Dönüyor kendini ağır tartmaya!
Başlıyor dostluğun üstün örtmeye;
Serpiyor yüreğe, kül çeşit çeşit!
Tutamaz her insan dostluk elini,
Dostuna dost eder, Allah kulunu!
Kırk yılın kemteri; Ahrâz, lâl'ini;
Bülbül eyler verir, dil çeşit çeşit!
Hulusi kalp ile sarıl dostuna,
Vefâyla sahip çık, varıp destine,
Ozan İlo'm varma daha üstüne;
Kulda biter mi hiç? Hâl çeşit çeşit! ..
Kayıt Tarihi : 30.4.2007 17:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
...
Öyle iş bu hallere hoşgörüyü gösterebilmekte değil mi?...
Sayfanızdaki türküler çok güzel teşekkürler bu paylaşım için...
Dostuna dost eder, Allah kulunu!
Kırk yılın kemteri; Ahrâz, lâl'ini;
Bülbül eyler verir, dil çeşit çeşit!
Kıymetli ozanım bunlar harika duygular ve güzel aktarılmışlar. Kutlarım.
Süleyman diliyle yedi iklime,
Uçur hüthüt’ünü sal çeşit çeşit.
Cümle varlıkları çağır zikrine,
Onlardan haberi al çeşit çeşit.
Bilinmek isteği muradı Hakmış,
Bunca sıfatları Zât’ı donatmış,
Her şeyi zıddıyla çift çift yaratmış,
Hâlik’ı mâhlukta bul çeşit çeşit.
Hiçbir şey bir başka ,şeye benzemez,
Şu gerekli,bu gereksiz denemez,
Herkes okuyamaz,herkes bilemez,
Zarfın üstündeki pul çeşit çeşit.
Acılar,hüzünler,neşeler,zevkler,
Aşkı taşıyacak bir gönül bekler.
Tohumlar,çiçekler,kokular,renkler,
Hikmet toprağında dal çeşit çeşit.
Karada,denizde,gökte ne varsa,
Hayvanlar,insanlar her nekadarsa,
Bilmeyen öğrenir,bilen ararsa,
Allah’ı izhara kul çeşit çeşit.
Şeriat,tarikat,dinler,mezhepler,
Hakikat,marifet,yüce talepler,
Bir sebep içinde bütün sebepler,
Nokta’yı Kübrâ ya yol çeşit çeşit.
Varlığın mimarı nerede saklı?
İnsanın hayretten şaşıyor aklı,
Usta aynı usta,ürünler farklı,
Hakikat dilinden “OL”çeşit çeşit.
23/02/2007
TÜM YORUMLAR (31)