Bülbül Diyor Ki,
Gülüm, feryadımı neden duymadı(?!)
Rüzgârlarla haber saldım her gece..
Düştüm yola artık sabrım kalmadı!
Ölüm varsa senden gelsin bu gece..!
•••
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bir kez daha şiirdeyim.. 'Gülce' tarzını bilmem, anlamam ama 'şiirin dilinden' iyi, kötü anlarım...
'Bu gece' diyor... O kadar...
Yarına kim öle, kim kala....
Bir kez daha kutluyorum Metanet Hanım...
aralı bülbülüm feryadım yanık
Nefes tükeniyor, gönül uyanık...
Huzurluyum GÜLÜM yıldızlar tanık...
Gidiyorum mesrur/mutmain, kanık... ----Hanım efendi şiirin sözleri çok güzel şarkı türkü güzelliğinde kutlarım sizi ve şiirinizi, saygılar sunarım . İzninizle sayfama alıyorum
Ahhhhhhhhhhhh Metanet hanım ahhhhhhhhhhh,hepimiz biliyoruzki,bu feryat,ne bülbülün feryadıdır,nede onun güle olan aşkıdır,
Bu feryat tamda içinizden geçenlerin dışa -ancak-vurabildiğiniz,yani belkide itirafta,bulunkamaktan her zaman imtina ettiğiniz,gerçekler manzumesinin ta kendisidir.
Bazan değil,bir çok kez,böyledir,asil insanların feryatlarının tercümesi,bunu anlayan anlar,amma velakin anlamayan,bir şiirdir işte-,BÜLBÜLÜN FERYAT ETTİĞİNİN GÜLE AYANI-der geçer.
Peki ya,anlayanın hali nicedir,bu şiiri okuyupta,gerçekler, apaçık görebilenin,bekide şairenin asıl niyetini,o eşsiz mısralaradan soyutlayıp,işte bu şiir bu yüzden yazılmıuştır,diyenin ruh hali ne olacak...
Bir özlemki şiire konu olan,öyle bir hasaretki akıllara zarar
Bakın şairemiz,onun hasretini ölüme yeğliyor,ve /ölüm varsa senden gelsin bu gece/ diyerek itirafta bulunuyor.
Onsuz yaşamayı adeta kendine zul sayarak /sensiz yaşamayı içime sindiremedim/ keşke sen gittikten sonra,arkadandan bende gelebilseydim,demek istiyor.
Bu nasıl bir bağlanış,bu nasıl bir muhabbetki,adeta ders niteliğinde bir VEFA örneği,
Ve artık,yolu sonu gelmiştir,ama onun vefasına hem yıldızlar tanık,hemde o her nefesinde ONU anmanın gönül rahatlığıyla mutmain olmuş bir vaziyette,valizi hazır bir yolcu gibi,her an gitmeye hazır ve nazır.
Ne diyelim Metanet hanım,siz böyle şiirler yazdıkça,banada böyle hallice yorum yazmak farz oluyor,demekki.
İşte şiir budur, şair böyledir...
Sevdiğini bülbül yapar... 'Konduramadığına' yanar, bir gece ansızın verir kararını, ne olursa olsun 'bu gece' der...
O gece 'göz bulanıktır', sözler gibi... Geçen zaman büyür gözünde, gelecek 'kısa gelir...' Karar anıdır... Ya bu gece, ya bu gece... 'Yıldızlar' tanıkken, hem de...
Çok hoştu... İçtendi... Severek okudum Metanet Hanım... İçten tebriklerimle...
Böylesine yürekten böylesine manalı bireseri okumak haz veriyor insana.Ne kadar güzel ne kadar güzel bir şiir.Okurken helâllaşıyorum adeta.tam puanla kutlar teşekkür ederim sağolun.Huzurlu yarınlar dileğimle...
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta