BÜLBÜL-.
Senin derdin bir ise, benimkisi bin bir dir,
Demirden değil canım, hisle duygu yüklüdür.
Çıkın çıkın dertlerim, içerimde gizlidir,
Beni üzme, ağlatma, firkatli ötme bülbül.
Benim gibi bağların, sanki virane olmuş,
Üzülüp ağlamaktan, gözlerin şaşı kalmış.
Gizli sevda mı çektin, rengi ruh sarın solmuş?
Beni üzme, ağlatma çok dertli ötme bülbül.
Benim gibi genç yaşta, yoksa vurgun mu yedin,
Kara sevda bilmeze, ya da gönül mü verdin? .
Yar diye candan özge, bir vefasız mı sevdin?
Beni üzme ağlatma, seherle ötme bülbül.
Şükreyle bire bülbül, sen bir insan değilsin,
Altın kafeste değil, bağda, bahçede hürsün.
Her gün mutsuz yaşasan, buna kader mi dersin?
Beni üzme ağlatma, baharla ötme bülbül.
Dikensiz gül olmaz ki, bülbül ona katlanır?
İnsanoğlu çok ahmak, yüze gülse yar sanır,
Rızaoğlu, aşkına inan ki kurban olur,
Beni üzme ağlatma, kahırla ötme bülbül.
Benden özür dilerdin, anlaşsaydı iki dil.
12- OCAK–2007.
FAHRİ BULUT RIZAOĞLU,
Kayıt Tarihi : 31.12.2008 12:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şükreyle bire bülbül, sen bir insan değilsin, Altın kafeste değil, bağda, bahçede hürsün. Her gün mutsuz yaşasan, buna kader mi dersin? Beni üzme ağlatma, baharla ötme bülbül.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!