Bülbül
Gülzarını kaybetmiş yaralı bülbül gibi,
Rüzgârlara kapılıp amaçsız esiyorum.
Ali’sinden ayrılmış bir garip düldül gibi,
Sağa sola koşturup nefesim kesiyorum.
Ne derdimi anlattım, ne dermanın aradım,
Lokman’dan şifa gelse çıkarıp kusuyorum.
Ne derman olabildim, ne de sana yaradım,
Konuşmak çare değil, yâr artık susuyorum.
Yedi kıta, dört iklim, sana koştum öylece,
Bundan sonra bilesin, eleğim asıyorum.
Dünyaya haykırdığım, yankılansın böylece,
Bıraktığın bu eli, Kur’ana basıyorum.
Ah bu gönlüm kül oldu, yandım, gittim harından
Küllerim kalsın bana, ateşin kısıyorum.
Geçmişi sildim, gittim, umutluyum yarından,
Ne senli yıllarıma, ne sana küsüyorum.
Eşrefoğlu dediğin yârine ulaşır mı?
Takatten düştüm artık, boşuna kasıyorum
Kıymetini anlayıp döner de dolaşır mı?
Vazgeçtiğim yar değil, sanmayın pusuyorum.
Kayıt Tarihi : 6.10.2025 10:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!