İndir bayraklarını, kalbim
Yeter çarpıştığımız,
Ömrümü noktala artık.
Ödlek diyemezler bize
Elimizin erdiğince yaşadık.
Ah ruhum,
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Ne ruhtan ne azrailden ne de Allah tan haberi var.Kurduğu her cümle yanlış,cehalet paçasından akıyor bu şiirin.
Beğenen beğensin tabi.Alkış ta serbest.diğer şiirlerini okumadığım için sadece bu şiir hakkında dır yazdıklarım vesselam.
İndir bayraklarını, kalbim
Yeter çarpıştığımız,
Ömrümü noktala artık.
Ödlek diyemezler bize
İnsanın ömrünü kalbi noktalamaz,Allahı ın emri ile vakti saati gelince Azrail noktalar.Cehalet parayla değil ki.
hayat bir gün biter. yaşam kadar ölümü de sevgiyle karşılamalı
Sayfada asılı çeviri İsmet Özel'e aitmiş.Ben İsmet Özel çevirisini daha çok beğendim.
Güzel şiir.
Hani derler ya! bir çuval inciri b..k ettin.
sadece bu ifade yetipde artmış bile.''Azrail Hazretleri,
Ne küfrettim ne de yaltaklandım zâtınıza''
Yalın ayak başı kabak, ifadesini her halde bu ecnebi şairlerde kullanıyor ki,çevirmen arkadaş aslı gibi kopyalamış,
Sonuç olarak ,yorum tellakları ne kadar kese yaparlarsa yapsınlar,kirlerini dökeceklerini sanmıyorum bu şiirin.
Çünki bazı kirler vardır ki ,ancak ateş paklar.Hendeği atlarken havada yakalamak ifadesi ne kadar ciddiyetsiz ve laubali bir ifade,ibadet kanatları olsaydı sanırım düşme korkusundan kurtulmuş olurdu en azından.Ne demişler; tırnağı olmıyan sırtını başkasına kaşıtmaya çalışırmış.
Benim bildiğim Azrail sırt kaşımaz, ekini hasat eder geçer.
Harmanı ise bir başkası patoz eder.Danesiz başağın ise ,saman olmaktan başka şansı yoktur.
hayat ve ölüm yüzleşmek ister daima...buna tasavvufta rabıta ı mevt derler..ölüme bağlantı kurma..ölümü tasavvur ederek arınma..burada da modernist bir duygulanımla ölüm düşüncesi var...oldukça naif ve hafif ve iyimser...
bulantı sözcüğü orijinalinde de var mıydı bilmiyorum ama bizim dilimizde daima varoluşculuğun sembol ismi satre ı anımsatır bu sözcük
şiir türkçe tercümesinde neler kaybetmiştir veya neler kazanmıştır bilmiyorum ama bu haliyle oldukça etkileyici geldi bana...
hayat ve ölüm simetrisini, oldukça asimetrik yansıtsa da içten bir dili , samimi bir dili vardı şairin...
iyi geceler olsun katılımcı arkadaşlarıma diyorum...
Yaşamak varken Azrail'i beklemekse sızın,
Merak etme gelir birgün ansızın.
eh kimimiz diş,kimimiz kuş,kimimiz kaza-bela,kimimiz ask uğruna ölüp gıdececeğiz...anlamı var mı şimdi Azrail'e yalvarmanın!..bozsun mu sırasını!..kimdeyse sıra,gelecek kapısına:))))alacak sadakasını,dusecek yola...
zaten,ne zaman yaşadık ki;hep ölüyüz!..
neyse!:))sıır sarmadı beni dıyerek,herkese saygılarımla...
Bu şiir ile ilgili 27 tane yorum bulunmakta