Bul Karayı Al Parayı Şiiri - Adnan Deniz

Adnan Deniz
1247

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Bul Karayı Al Parayı

İlk kez inmişti şehir’e selim. Âdeta büyülenmişti. Koca koca binalar, arabaların korna sesleri, kalabalıklar kalabalıklar... O kadar çoktu ki... Yer yerinden oynuyor, Adana sanki durmadan çoğalıyordu.
Sindi selim, caminin bir köşesine sessizce. Merak bir yandan, korku bir yandan selimi sarmalıyordu. Bu koca kent kendini yutacak diye selim gerçekten çok korkuyordu.
Biraz yürüdü. Bir kalabalık gördü selim. Bu adamlar ne yapıyordu? Bir seyyar masa koymuşlardı yere. Adam sürekli bağrıyor"Bul karayı al parayı “diye diye, kendini yırtıyordu. Yanaştı iyice selim, bir baktı, bir daha baktı. Bu ne kolay bir oyundu. Gösteriyor du kâğıtları, yere ters yüz koyuyor ve soruyordu. Hangi kâğıtta kara, bul senin olsun iki misli koyduğun para!
Selim güldü. Ne var bunda ya. Bunlar bir şey bilmiyor, bu şehirlilere göstermeliyim dedi. Koyayım parayı, alayım şunların paralarını diye düşündü selim. Herkes hemen karayı buluyor, parayı alıyordu. Selim heyecanla
"İşte kara bu kâğıtta. Al buda elli lira" diyor, bu sırada elini parasının üstünden hiç çekmiyordu. Adam kaldırdı kâğıdı evet kara bu kâğıttaydı. İki elli lirası oldu selimin. Evet, iş bu kadardı. Selim şimdi, gururluydu. Şehirlileri yeniyor, hem eğleniyor hem de para kazanıyordu. Bir bilse bıyık altından güldüğünü kara paracının, bir bilse hepsinin ortak olduğunu etrafının.
Kurnazdı güya selim. Yine baktı, işte bu kâğıtta kara dedi, açtılar kâğıdı, kara yoktu! Şaşırdı selim. Neyse dedi kârdandı, geldiği gibi gitti elli lirası. Bir daha bastı parayı kâğıtta. Allah Allah kara yoktu. Bir, iki, bir, iki, bitmek üzereydi sattığı koyunun paraları. Tam bir daha para basacaktı ki, kolundan çekti birisi. Masa başındakiler diklendiler şâhısa. Ama adam kimliğini gösterdi. Bu adam bir polisti. Adın ne senin? Dedi.-selim efendim diyebildi selim. Bak selim dedi, polis memuru
Sen temiz bir insana benziyorsun. Bunlar teşkilatlı kumar masası. Parasız kalır, rezil rüsva olursun. Paran bitene kadar bırakmazlardı seni, ben olmasam, başın belaya girerdi.
Boynunu büktü selim. Sattığı koyundan son elli lirası kalmıştı. Polis -gel dedi hangi köydensin sen? Araca gidelim, seni bindireyim. Var sen köyüne git. Gittiler birlikte polisle, köy garajına. Selim, polise teşekkür etti. Araç hareket ederken köyüne doğru selim, aracın teyibinde Orhan babadan “batsın bu dünya “müziğini içli içli dinliyordu. Hem yaptığı enayiliğe hem de sattığı koyunların parasına içli içli ağlıyor ve "Hadi gel köyümüze geri dönelim" şarkısıyla içleniyor, selim köye deki evine yeniden dönüyordu.

Adnan Deniz
Kayıt Tarihi : 20.2.2021 09:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Adnan Deniz