Yasak gölge gibi yasal duruşlarıma uzanır hayal meyalin.Nasıl bir yüzün var dı ? Unutmalık bir durumun ömrüyüm.
Karanlık cümlelerin caddelerinde özne olup köşe başı aşkları kapsam da sensizlik kaldırımsa yüreğimde çekilmez bir ömür sunulmuştur bana.
-Urbalar keseriz ipeklerin yaramı keserken.Yamalı bir hali tümler umut. Ufkun son küresine tümlenir içimde geçen zamanın öyküsü.
-Geçilmez denilen yolların yolcusuyum.Solumdan sonuma kadar izlerin var.Özlediklerim var…
-Yüzün kime benziyordu? Leyla’nın ben’i var mıydı? Ya da Şirin’e şirinlik katan incin var mıydı? Ne yapsan incinmiyorsan demek ki var.
Gülüşün Aslı’nın Kerem’in düğümlerini çözerken içten gülüşlerine benziyor.Sen Aslı olmalısın sevda bulutum.Düğümler bir düğünde çözüldü, sonra kördüğümlerin düğünü başladı.
-Bu ben değilim inan.Çözülmemiş hiçbir duygum yok.Hazlarımı çözen güzellerin sulak derslerinden can kırıkların nefretsel akıntılar oluştursa da pak denizinde.
-Bir “ben “kirlenmişse bir sınav var aşklara.
Beklemenin arifesinde hazırlık var gözlerine bakmaya.Sahi gözlerin hala nemli mi? Gözyaşı güzeli olarak anıldığın bu aşk atlasında renkli dünyalarımı ıslatır mı yeniden ?
-Renkli mi damlaların? Kuruyan yaramın üstüne düşer mi? Kurumayan vicdanımın sen sızısına kardeş olu mu? Sahi, gözbebeklerin içindeki bebek sevgisine aşina özlemler büyütür mü?
-Sen dünyanın en tatlı annesi olmaya yakın bir aşk tohumusun.Annelik, senin hazinen.Bir huzur, aşk, umut, sevgi yeşerecek.Tanımsız tatlara taşıyacak.Kadınlığın yüzde doksanı annelik olduğunu göreceksin.
-Bir bebek ağlıyor bu kavuşmanın kavuştaklarında.
Bebeklerin türküsünü dinliyorum, kendimde değilim.Babalık damarım demek senli düşleri de aşındırmış.
• Senli aşkın babası, baba olmak ister senin hazinenle.
Zamansızlık siner, sensizlik akar, yaşamak çok yakın özlemler uzatır. Bir hayale sığınır sevda seli.Sürekler beni, kendimi bulduğum zelal yarınlar ve yarlar sularında. Benlik kirlenir, gelgitler, sırrını verir, ayın son sözlerinde.
Demlenmiş sevinçler içeriz yeniden huzura akmak için
Eskimez düşlerin denizinde yüzer umutlar, hayata tutunmak için
Nedenlerin dili tutulur, güzel dünyanın aynasında güzelliğe taranmak için.Bir algı atlasında bütün renkler sen olur.Bütün benleri tümler özün haritası.Bir sen şehri başkent kalır yüreğimde.
-Yaramın ırmağı Nil olur.Akar uzak kalışlarımı temsilen. Uzları ıslatır sevdanın ağzı.Bir ağızda söylenir vedalar. Bir gönülde bekler seven.
Sözün dağılmış kitaplarına sızar sızılarım.Mürekkebi kurumuş hallerin kabuğuna yazılır bütün umudum.
Aşkı tutuşturan sevgilerin seline kapılırız.Seni bulmanın son sözüne uyarlanır bulmaca.Çevirmenin çevrimdışı niyetinde beli olur sana olan tutkum.
-Benim tutkum hiçbir dile çevrilmez ki.
-Uçurum kendi kayaçlarını sunar. Sunulmuş bir yuvarlanış gibiyim. Sana gelmenin, sana kalmanın toz dumanları arasında, aslımı arıyorum.
Bir uyanış düşmesindeyim, kendinden geçiş düşündeyim. Döşüme döşenmiş unutulmayış tufanındayım. Uzatmalı beklentiler terhindeyim. Terk edilmişlerini terbiye eden kaplumbağa terbiyecisiyim.
-Hızımız belli, kabuğumuz da; ama kabuğumuza sığınmak yok.
Şimdi huyları kaçmış bülbüllerin yaşama dair berraklarında yıkanıyor huzurum.Hüzün kaçışlarında kendime refik bir sevda aradım.
Hayrettin TaylanKayıt Tarihi : 6.10.2012 00:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!