Gün geceye dönüp
İnince ensesine
Azgınlığı yer değişirdi
Sünepe nöbetlerine...
Ne varsa yüklenip
Ziyan hanesinde
Yalar yutardı arsız
Bir güzel şerefsizce...
Oysa bilmezdi
Nasıl gülerdi mahalleli
Her gece dibine ettiği
Sokak fenerinin ödetmesi
Şebek görüntüsüne...
Bazen
Uzun sürmezdi
Sürüngen aymazlığı
Bırakıp kapı önüne
Şirden kokulu nefesini
Sızar kalırdı...
Bazen ise
Salyalı cümlelerini
Yapıştırıp küfürlerine
Arsız ustalığıyla
Namusuna sarardı...
İşte o zaman
Bir bulut kayardı gözlerinden
Kanadı kırık
Gelin kuşunun
Masum hayali çocukluğunun
Okşanası kumral saçları
Sıyrılıverip tülbentinden
Düşüverirdi gerçeğine..
Ve yaşam
Sancılanırken
Yeni bir güne
Uyanırdı dört dişli canavar
Kaldırırdı kuyruğunu yine
Biraz daha acımasız
Biraz daha edepsizce...
Kayıt Tarihi : 21.4.2008 00:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)