Benim hiç bugünüm olmadı.Yarınlar için tükettim hep,içimde biriktirdiğim en güzel dizeleri.Benim hiç aşklarım da olmadı; öyle yağmurlu akşamlarda oturup ağlayacağım.Sonra; anlatacağım,yaprak üzerinde büyüyen kurtarılmışlara...
Halbuki ne kadar da nefret ederdim karanlıktan ve umutla beklemekten.
Paylaşmadım yalnızlığımı kimseyle.İçimde büyüttüm hep kendi düşlerimle.Bu yüzden belki de gökgürültüsünden korkmayışım.Bilmezler insanlar,yağmuru getirir gökgürültüsü.Yapraklar yıkanırken,benim düşlerim büyürdü ve kimsenin haberi olmazdı,zaten boş olan sokaklarda..
Kaçmayı hiç beceremedim kendimden.Hep aynı kimsesizlik oyunu,ve hep aynı kelimeler.Anlatamadım kendim olmayanlara uzaktaki kendimi.Kopamadığım sevgilerle uğraştı şiirlerim,aslında olup da yokmuş gibi görünen sevgililerle.Dizelerim gibi sevgilerim de ayrı kaldılar birbirlerinden.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman