karsız kışlarda
büyüyüş
havuçsuz,kömürsüz
kardan adamsız
aynı sırada
aynı boyda
aynı renkte ağaççıklar
iradeyle biçimlenen evren
gittikçe daralan çevren
yıkılışlar yıkılışlar
kışın üşümek iyi değildi eskiden de
ama üşümemek daha kötü
soğuktan sığınılan
izbe ve viran mekanlarda
içilen demli çaylar
acıydı belki ama
bu bol süt tozlu
içeceklerden
daha mı tatlıydı ne damaklarımızdaki
bizim Ankaramız
Anıtkabir'di
Yüksel'di
Opera'ydı
Sıhhiye'ydi küçüğüm
griydi,
kömür kokuşluydu adı söylenemeyen
koca koca rezidansların
gölgesinde değildik
Uzun sakallı Angora'nın sırtında
Hattuşaş'a giderdik
Dönüşte Kız Kaçırırdık Saraydan
Gençlik Parkında semaver keyfi yapar
Anıtkabir'de coşardık
adı garip rezidansların
gölgesinde değildi kavak ağaçları
Ankara şimdilerde
Kocatepe'de başlayıp
benzer sentırlarda bitiyor
her yer merkez olurken
merkez bitmiş oluyor
estetik can çekişirken
azgın kısrak kopmuş ipinden
doludizgin gidiyor
keçileri kaçırdım
Anita olmanın zamanıdır şimdi
ateşe vermenin eskileri
Kayıt Tarihi : 9.12.2008 12:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
şu kokuşmuş sermaye düzeni ne kadar da yozlaştırıyor insanı
kalemine ve yüreğine sağlık candostum
Sizin dedikleriniz geride kaldı..
Anlamlı çalışmanızı kutlarım.
TÜM YORUMLAR (4)