Bu iklimlere taşıdın beni
Bin bir çeşit çiçeklere yer yoktu artık
Biraz kiraz hevenkleri biriktirmiştim
Madem serencamı yoktu
Ne diye yakılacak odunları yükledin
Yazgısı kara şehirlerin üstüne
Nasıl bekleyebildim seni
Direniş meydanlarında, ateş altında
Ama gelmedin
Adını bilmediğim bir körfeze saklandım
Yol boyunca
Oturup ağladım
Bazen eski bir handa
Bazen engebeli düzlüklerin doruklarında
Ve bugünlere kadar taşıdın sessizliği
Kubbeleri yalayan rüzgarı unuttun
Sana dargın değildi elbet
Yüzüne bakarken düşen yapraklar
Tekrar gelmedin
Toprağa dönüştüler, bilmedin
Çorak beldelere seslendim
Asiye türküsü gibi bir ağıt dilimin ucundaydı
Söyleyemedim
Yıkılıp kalsaydı dedim şu avuçlarımın arasında
İki cihanı birbirine bağlayan bütün köprüler
Bu derde çare değil ya
Yıkılsın istedim aramızda ne varsa
26/02/2018
Sivas
Kayıt Tarihi : 19.3.2018 22:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!