Mevsim kış, aylardan Şubat,
Karlı bir gündü düştüm yola.
Tayin olmuştum,
Hakkari’de bir köy okuluna.
Zorlu geçen yolculuktan sonra,
Başladım göreve,
Kutsal bilinen öğretmenliğe.
Sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Devamını Oku
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
tüm öğretmenlerimizin gününü kutluyor, saygıyla önlerinde eğiliyoruz
Siz vefakar cefakar öğretmenlerimizin önünde saygıyla eğiliyor kaç yaşlarında olurlarsa olsunlar ellerinden öpüyorum..
İsmail hocam öğretmenler gününüz kutlu ömrünüz uzun ve sağlıklı olsun.Sonsuz saygımla...
amacı insan yetiştirmek olan kutsal mesleğin yaratıcılarına ne yazılsa az hocam dünden bu güze zor şartlarda zifiri karanlıklar da ışık olan gözü uyku bilmeyen sevgili öğretmenlerimi ayakta alkışlıyorum hiç gördünüzmü okulda uyuyan bir öğretmen oysa meclise seçilipte uyku tulumu olan millet vekillerimizi gördükce insan bunlara ne diye oy kullandım diyesi geliyor içinden yüreğine sağlık öğretmenler gününüzü kutluyorum hocam saygılarımla
Her emek karşılığını bulur..Tebrikler tam puanımla listemde..selam ve saygılarımla efendim..
Nice 24 kasım kutlamalarına hocam,sonsuz saygımla...
Öğretmenler gününü saygı ile kutlarken, vefalı yüreğinizi ve paylaşımınızı tebrik eder, esenlikler dilerim.
Yaşadığınız asil görev çağrısı bu güzel şiirden akan yorumda istenilen neticeye kavuşmuş. Kutluyorum, Allah yardımcınız olsun. Selamlar sevgiler.
o acı tatlı Duygular yüreğin derinliklerinden kopup gelmiş ve özenle serpiştirilmiş mısralara...Yorumsuz okuduğum güzel şiirlerdendi..Emeğinizi kutluyorum..++
o ac tatlı Duygular yüreğin derinliklerinden kopup gelmiş ve özenle serpiştirilmiş mısralara...Yorumsuz okuduğum güzel şiirlerdendi..Emeğinizi kutluyorum..++
Bizim hikayemizin hiç kısası olur mu İsmail Öğretmenim? Yakışır mı bize, hele köy öğretmenine........!
'Uzun, ince yollardan' geçtik hep... Varsa bir jeep, sevindik, arada bir ulaştırır kente, kasabaya diye... Yoksa dert mi, 'ayaklarımız' alışıktır kilometrelerce yürümeye!
Yokluk bizim içindi... Kitap, defter ne ki, maaşımızdan alırdık, dağıtırdık.. Parası gelir mi, gelmez mi, yoksa '3 yumurta, bir tas yoğurt' yeterdi...
Hiç 'boyalı, badanalı' okula gidenimizi görmedim ki? O yıllar önceymiş... Hani işte Cumhuriyetimizin ilk yılları... Onlar yoktan var etmeyi becermişler de, biz bir türlü varı koruyamamışız nedense.. Birbirimize devretmişiz kırık masaları, sıraları, karatahtaları...
Ah o köy çocukları... Ne zekidir, ne kadar da doğal... Özü gibi kendisi de dosdoğrudur.. Ne yalan bilir, ne kurnazlık... Sırtında eski bezlerden çantası, kitabının, defterinin yanındadır azık...
İşte bizim hikayemiz Öğretmenim.. Gele gele 'DAHA ÖZGÜR', daha fütursuz, daha bir cüretkar öğrencilerimizle 'tabletli' sınıflara, modern okullara geldik... İçi bizi, dışı görenleri yakar misali artık 'dindar çocuklar, sonra da gençler' yetiştireceğiz ya, eğitim, öğretim, bilim neymiş.. Neymiş bu dünya, öbürüne yetiştirelim biz!
Açıldı benim kalem Öğretmenim.. Tutar koskoca makale yazarım, keseyim iyisi mi....
Tebrikler, teşekkürler güne anlam katan şiirine Değerli Ozanım, Yürekli Öğretmenim...
Bu şiir ile ilgili 30 tane yorum bulunmakta