dağların serinliğinde
ovaların sıcağını kavuran
görünmez dumanlarda çığlıklar içindeyim
gökyüzü mavi bulutsuz
beyaz değil pamuk gibi
yüreğimi saran grilerdeyim
bugün hüzünlüyüm iki temmuz
kızılırmak kenarında
diz çökmüş oturuyorum
o dağın ardında güneş batımında
dostlarımın görüntüsü yansıyor suya
kızılırmak üzerinde otuz beş can
yan yana
bugün hüzünlüyüm
bugün 2 temmuz
bir şehrin yüzünü yitirdiği
mavilerin kara dumanlara büründüğü bir gün
insan teninin temmuzlarda burnuma tüten
yanık kokusuyla göz yaşları döküyorum
kızılırmak kenarında diz çökmüş
bugün hüzünlüyüm
seslerimiz kalmış tiyatro perdelerine asılı
gülüşlerimiz kalmış gençlik aşklarımızın en baharında
gelinliklerinizi bile giymeden
bugün hüzünlüyüm
onca yılın kırgınlığı bedenimde
ayrılık acısı dizlerimde
gökyüzü ne beyaz ne mavi
gökyüzü temmuz sıcağında gri kara
bir şehrin utancından kararması
bugün hüzünlüyüm sizsiz geçen
yılların yalnızlığında
Kayıt Tarihi : 2.7.2007 23:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!