Bugün Gibi Bir Günde - Garib Çoban

Bugün gibi bir günde - Garib Çoban

Bir tarafa kendi, bir tarafa nefsinin mutluluğunu seçmeden göçüp gidiyor insan.
Daha sen karar vermeden, putları karar verenler akılsızlığın cezasını çekiyor.
Seni sevenin kurbanısındır, duramazsın artık.
Senin için her şeyi yaparım diyenlerin sonu oluyor insan insanda.
Her şeyi yapanlar ölünce, yerine kim geçiyor?…
Aslında tanıyorum diyen insanları tanımadığınızda ölüyorsunuz.
Ey gönül, teheccüt vakti mum gibi yanıp yakılmadıkça hiç kimseye karşılıksız sevgiden dem vurma!..

Olmak isteyene!..
Fakirin ihtiyacı zenginin israfı kadardır.
İmam Ali k.v.
Her zahmete kızmakta, öfkelenmektesin.
Her terbiyesize kin gütmektesin.
Peki ama cilâlanmadan nasıl ayna olacaksın?.
Kalplerimizin sadece maddi değil.
Manevi damarlarıda tıkanır.
İnsan hayra dua eder gibi şerre dua eder.
İnsan çok acelecidir. İsra- 11)
İnsanlar kendi sebeplerine göre hareket ederler.
Sizin sebeplerinize göre değil.
Ey gönül, teheccüt vakti mum gibi yanıp yakılmadıkça hiç kimseye karşılıksız sevgiden dem vurma!..

Kendine bile güvenemeyen insan görünürde yoktur.
O kendi nefsine avdır, ne çok kötülük yapmıştır kendine.
O gitti ve artık rüyada görmedim der gibi.
İnsan kendiyle konuşmaya fırsatı yoktur.
Ne olur yapma, dediği yanıyla hep düşmandır.
Uzaktan izler aynada bile.
Oysa bu tren hangi istasyonda durur!…
Aslında en çok sevdiği nedir?..
Tek bildiği, hiç bilmediğimizdir.
Ey gönül, teheccüt vakti mum gibi yanıp yakılmadıkça hiç kimseye karşılıksız sevgiden dem vurma!..

Kalplerimizin hasta mı değil mi olduğunu nasıl anlayacağız?..
Günahtan zevk almasıyla.
Kalbi temiz ve nurlu olanlara günahlar çirkin gelir.
Günahlardan zevk almak, kalbin hasta olduğuna delalettir.
Dokunma kalbime zira çok incedir kırılır.
Dünyâda rahatlık yoktur!…
Gerçek zenginlik iç huzurudur.
Onu dışarıda aramayın!..
Ey gönül, teheccüt vakti mum gibi yanıp yakılmadıkça hiç kimseye karşılıksız sevgiden dem vurma!..

Sadece kendi olarak ölenler, hep sevgiliyle kalırlar.
Bilir misiniz, siz karşılıksız sevenleri aşk cehenneme kadar takip eder.
İnsanların en çok yaptığı şey insanları kullanmalarıdır.
Siz acınası küçük bir hediyesiniz kendi putlarınıza.
Adam gibi soru sor kendine, seninle olmayan gönül her gün benimleydi, içtiğimiz su bile ayrı gitmedi.
Hedefi belirsiz sevmelere köle olmuş insan.
Hayatınızda hiçbir şey rastgele değildir.
Her şey dünyalık bir nedene yanıt verir.
Şans diye bir şey yoktur.
Ey gönül, teheccüt vakti mum gibi yanıp yakılmadıkça hiç kimseye karşılıksız sevgiden dem vurma!..

Hiçbir şey kalıcı değildir.
Ne üzüntü ne de sevinç sonsuza kadar sürmez.
Hayat burada ve şimdidir.
Geçmiş çoktan geçti, gelecek ise henüz yok.
Dediğimi unutma, o gönül seni hiç unutmadı.
Şans dediğimiz şey bizim bilmediğimiz sebeplerin sonucudur.
Eğer sürekli olarak finansal problemler, toksik ilişkiler veya tıkanıklıklar yaşıyorsanız.
Bu kötü şans değil.
Duada içsel kalıpların sonucudur.
Nedenleri değiştirmeden sonuçları değiştiremezsiniz.
Ey gönül, teheccüt vakti mum gibi yanıp yakılmadıkça hiç kimseye karşılıksız sevgiden dem vurma!..

İki sahibi olan köpeğin hali gibi devrin insanları.
Ne mümin ne zındık.
Düşünceleriniz nedenlerdir, gerçekliğiniz ise sonuçlardır.
İçeride ne varsa, dışarıda da o vardır.
Her düşünce dış dünyaya yansıyan bir titreşim yaratır.
Hayatın zor olduğunu düşünürseniz engelleri kendinize çekersiniz.
Fırsatların bol olduğuna inanırsanız, onları görmeye başlarsınız.
Duydumki hatırlamayı değil unutmayı seçmişsiniz.
Ey gönül, teheccüt vakti mum gibi yanıp yakılmadıkça hiç kimseye karşılıksız sevgiden dem vurma!..

Yolun yolcususu olamazsan, yolda kaybolursunuz.
Sen yapacağını yaptın, binlerce kez helal olsun.
Bugünün insanı sanki bu talihsiz gezegenin son kiracısıymış gibi.
Sanki önünde hiçbir gelecek yokmuş gibi doğayı kullanıyor ve kötüye kullanıyor.
İnsanın insana yaptıklarını hiç söylemiyorum.
Bendeki sende kalan bir şey.
Uçurumların gölgesindeki insanların, şüphe tek kesinliktir ve onunla yüzleşmenin bir yolu da dildir.
Ey gönül, teheccüt vakti mum gibi yanıp yakılmadıkça hiç kimseye karşılıksız sevgiden dem vurma!..

Biz kendi sonunu, kendi almıza kendimiz yazdık.
Aldık teheccüt vakti en büyük zaafımızı karşımıza.
Şems vakti kırdık zinciri.
Kendi yarattığı canavarı ne kadar çok seviyor insanlar.
Bu dünyaya uzun bir yoldan geldim, daha uzun yolum var.
Bu kadar kirli dünyada, kim temiz aramak lazım.
Ölümün hikayesinin bittiği yerde, insanın hikayesi başlıyor.
Ey gönül, teheccüt vakti mum gibi yanıp yakılmadıkça hiç kimseye karşılıksız sevgiden dem vurma!..

Bu günlerde kendinizi iyi hissetmiyor musunuz?..
Eğer sevgi kıtlığına sıkıştıysanız, bu bir tesadüf değil.
Her sebebin bir sonucu vardır.
Her sonucun bir nedeni vardır.
İnsanda basitlikten daha zor bir şey yoktur.
Ve gereksiz olan her şeyi dilden sıyırıp, karşılıksız sevmek yerine, putlarıyla en derinlere inmede ustaydı.
Zamanımızın kötülüğü, harika bir şey.
Affedersiniz sizi bir yerden tanıyormuyum.
Siz affedilmeyecek kadar kötü bir şey yaptınız mı kendinize!..
Ey gönül, teheccüt vakti mum gibi yanıp yakılmadıkça hiç kimseye karşılıksız sevgiden dem vurma!..

En azından kendinle baş başa kalabiliyorsun.
Bir garib olarak hayatım, değişmez bir ahlaki temele dayanmasaydı.
Şu anki gibi olmazdı.
İyilik ve karşılıksız sevgi hayatımın her alanında el ele gitti.
İnsanı tanımak yılların meselesidir.
Yazdığım her insan gönül sayfamda yaşamaya devam ediyor.
Kırsal yaşamın özünü, doğayı ve insan ruhunun karmaşıklığını ustalıkla tasvir etsin diye şiir yazıyorum.
Bu kadar putperest arasında ortaya bir kaybecek gönül koyacaksın ki, aşktan ahiretliğini kazanabilesin.
Ey gönül, teheccüt vakti mum gibi yanıp yakılmadıkça hiç kimseye karşılıksız sevgiden dem vurma!..

Zira hangi insanı unutulmaya, hangisinin kalıcı olmaya mahkûm olduğuna zaman karar verir.
O zaman neşenin bir ruh hali olduğunu.
Ve bir eşyanın niteliği olmadığını anladım.
Şeylerin kendi başlarına ne mutlu ne de üzücü olduklarını.
Sadece onları çevrelediğimiz tonu yansıttıklarını.
İnsanların çocukluktan ayrılmaz dostları onların büyümesine, karşılıksız sevmesine izin vermez.
Garib iyi çocuk, sevmeyenine bile güvenir.
Bilmez ki, her ihanet sevgiyle başlar.
Şimdi kendimden intikam almak için geziyorum kabristanları.
Ey gönül, teheccüt vakti mum gibi yanıp yakılmadıkça hiç kimseye karşılıksız sevgiden dem vurma!..

Bir daha girdiğin dünyalık kodesten çıkamazsın her şeyi oyun görenler arasında.
Sevgiden müebbet yiyenler, sevginin kollarında teselli bulmak isterler.
Hep olanlar için yarın yoktur, hiç olanlar için yarındır putlarıyla yaşamak.
Gerçek seni harcıyorsun.
Bir sen varsın derken gidenleri, yinede seveceksin.
Gel de yeter der gibi.
Sen öleceksin ki, biz yaşalım diyen putlara seni seviyorum diyerek.
Ey gönül, teheccüt vakti mum gibi yanıp yakılmadıkça hiç kimseye karşılıksız sevgiden dem vurma!..

B/aşka hayattan kalmış bir bakış.
Sana anlatmak istediğim bir şey var der gibi bakıyor.
Herşeyini alıp gitmiş kalanlar.
Sadece şunu iki anahtar bırakmış, bir saksının dibine.
Bunlar insanı öldürmüyor, her şeyden güçlü bir aşkınız varsa.
Çıkarken kapıyı arkanızdan kapatmayı unutmayın.
Bir ele ihtiyacın vardı, elimi uzattım.
Ey gönül, teheccüt vakti mum gibi yanıp yakılmadıkça hiç kimseye karşılıksız sevgiden dem vurma!..

Bak teheccüt vakti orda kitaplar var oku.
Ve gel bana anlat, hayat akıp giderken.
Sen benden ne istiyorsun derken, insan zamanını çalanlara bile alışıyor.
Sen senden çıkınca, ne yapacaksın.
Kimi görüyorsun karşında?..
Çok yol aldık seninle, yolun sonuna az kalmışken, yollar ayrıldı.
Aç gözünü kim o kim?..
Ey gönül, teheccüt vakti mum gibi yanıp yakılmadıkça hiç kimseye karşılıksız sevgiden dem vurma!..

Bugün aşkla dağılmış bir şekilde uyandım.
Asıl kendini görmeden, benin’i alt edemezsin.
Diyelim ki öğrendin, o zaman ne yapacaksın.
Şems vakti soğukta keskin olursa, meydancı dünya koğuşundan çıktık artık zindan yerimiz anahtarları çiçeğin dibine sakla çayları tazele!..
Bazen aşk o kadar güçlüdür ki, uçurumdan atlar yola devam edersin.
Deniz teheccüt vakti yarıldı, şems vakti içimden geç artık diyor.
Mutlu değil misin ey gönül, biz yokken gidenler arasından bana niye geldin?…
Nereye gideyim, şu gönüle baksana!…
Otur teheccüt vakti, bana cevap ver bensiz.
Çünkü onu hala çok seviyorum.
Yanlışın var gönül, sen çok merhametlisin.
Ne yaparsan yap bir daha sevmeyeceksin.
Doğru söyle gönül, sana yardım etmemi istiyor musun?..
Ey gönül, teheccüt vakti mum gibi yanıp yakılmadıkça hiç kimseye karşılıksız sevgiden dem vurma!..
(Y.ed - Şems Vakti Albümü)