Bugün cuma;
Büyükannemi hatırlıyorum,
Dolayısiyle çocukluğumu.
Uzun olaydı o günler;
Yere düşen ekmek parçasını
Öpüp başıma götürdüğüm günler.
O zaman da inandığım gibi,
Sevgilimsin , kim olduğunu düşünmeye vaktin yok,yapacak
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Devamını Oku
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Allah -c.c-, bizlerden anamızın atamızın duasına güvenip de, kendi mükellefiyetlerimizi terk etmemizi istemiyor Hamfendi. Allah, her yarattığı kuldan bizzat iman etmesini ve salih amellerle ve de takva ile kendisine kulluk yapmasını istiyor. Bizler şahit ümmetin bireyleri olarak anacak gördüklerimize ve duyduklarımıza şahitlik ederiz. Zanla tahminle hükümler verip hiç kimseyi ne aklarız ne de cehenneme mahkum ederiz. Yani bir insanın öncelikle kesin bir iman sahip olması, ardından da mükellef olduğu farz ibadetlerini hakkıyla ifa etmesi gerekir.
Daha öbür dünyanın olup olmadığı hususunda bile kesin bir inanca sahip olmayan birisi ninesinin duasından felah umuyor.
Öbür dünyada iki alem vardır ki, bunlardan birisi ebedi azap ve gazap diyarı olan cehennem, bir diğeri ise baki saadetlerin harman olduğu cennet yurdudur. İlkinin sakinleri, kafirler, müşrikler, mücrimler, münafıklar ve fasıklarken, ikincisinin sakinleri ise, Mü'minler, Muttakiler, Salihler, Müstakimler, Muhsinler, Muhlisler ve Muslihlerdir. Yani, bu saydığım vasıflara haiz olan gerçek Müslümanlardır.
Ayrıca: Öteki alemde ve cennette namaz kılmak, oruç tutmak gibi mükellefiyetler yoktur. Orada sadece "Selam" ve "ALLAH'A HAMD/ÖVGÜ" vardır. Oraya gitme olayı ise, ölür ölmez değil, Kıyamet kopup, Mizan kurulduktan ve hesaplar görüldükten sonradır. Cennet ehlinin cehennem ehline bir şey vermesi ise kesinlikle yasaktır. Yani, bir kulun ahiret gitmiş dindar yakınlarından dua beklemesi beyhude bir hayal ve umuttur. Oraya gidenlerin bu dünya ile ilgileri kesinlikle kesilmektedir. Dolayısıyla da yaptıkları dualarının fasık ve de facir yakınlarına bir faydası olmayacaktır.
Umut ve umutsuzluk arasında şiir.
Emek var olsun.
Hayırlı cumalar bugün günlerden cuma bayram günü
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta