Yüzüme bakmadan konuşuyordun,
Bana ait neler var o gözlerde
Kimse anlasın bilsin istemiyordun
Bir ihtimalin peşine düşerek ahmakça
Ayrı duvarlar ardında başka kollarda
Korku tünelinde loş yabancı odalarda
Ölüm kadar soğuk bir iklimde koşturdum
İçimde bir yara var durmadan sızlayan
Ah can, canan diye seni her daim anan
Yokluğunun dönencesinde kaybolurken
Sen yetiştin yâr tuttun ellerimden
Bugün Çeşmeye yağmur yağdı
Ağustos güneşi ile ortaya karışık
Ilık ılık, ılgıt ılgıt, altında ıslandık
El ele tutuştuk yâr ile
Sulara bata çıka caddelerde, sokaklarda
Sevinç çığlıklarıyla kaçıştık
Köşede bir çatı altına sığındık
Dudaklarımızda aşk terennümleri koklaştık
Heykellerin yağmurda yıkanışını seyrettik
Sesini dinledik damlaların hayallerde yüzdük
Anıların donduğu an siyah beyazdı gece
Zaman oldu avundum bu kentin sokaklarında
Aşkın oltasında balık oldum
Şiirlerimi yaz rüzgarlarına kaptırdım
Saçlarına kırmızı bir karanfil ilişmiş
Bense iğde dalları toplamıştım sana
Gül bahçesi bir sabah mı isterdin yoksa
Tasalanma sakın adına yazdığım mısralar
Kitap sayfalarında, hatıra defterlerinde
Kilitli kalmayacak
Söndürmek için yürek yangınlarını
Derelerden çoban çeşmelerinden
Yağmurlar taşıdı rüzgarlar.
Bulutlara yazdıklarımla
Yağmur olup üstüne yağdı
Ben yağmur sonrası sabahları severim
Dört mevsimin sana özel adı var
Her mevsimde renklerle başka bir sen
Gözlerinde ışıklı sahneler
Dudaklarında sevgi fırtınaları
Burcu burcu şiir kokuyorsun
Kendini inkar etse de aşk
Dinmez ER / Şiirleri /Çeşme / 2017. 11. 12 /
Dinmez Er
Kayıt Tarihi : 26.12.2017 13:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!