Sırtımdan sırtına hergün bir tren kalkar,
Serçe uçar,
ceylan ürker;
hışırdar çimen.
Bir kartalın oturduğu bin yıllık kuluçkada,
Orda işte
Sarp kayanın başında
Hazin bir kaplumbağa
Rüyasında
çıkar yumurtasından.
Artık kabuk hazırdır minareye,
Dikey bir dua asılır günahların boynuna
Bir mukaddes bıçakla, sükut dörde ayrılır
Tanrı der ki dört odacıklı kalbe:
“Ey yürek! İnkılab da deveran da banadır.
Madem ki bugün ah içre;
bıçakla kın arasında yuvarlanan çevgânsın,
Ateş değmeyecektir nâdim limelerine.”
O gün bugündür
Satenden raylarda yalnızca ses var.
Kemirilmiş gölgeyi bıraktım nehrin başına,
Pasifik’te dört koldan onu arayacaklar.
Hangi bıçak ümidi kesecek kadar küffar?
Bir intizar; ihtimali katiyete kırdırır
Serçe konar,
Ceylan durulur,
Çimen uyur,
Kaplumbağa yıkar evini.
Cümleten yorgundur onlar,
Ve hepsi ıslak birbirinden.
Dönmüşlerdir aramaktan beni: Elleri boştur.
Gün tepedeyken;
Ey aşikârın sırrı bakıyorum aynana
Yüzünde bir pirinç tanesi bulursam eğer,
Koklayıp, ekeceğim göz çukuruma.
Kayıt Tarihi : 15.5.2012 13:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
sevgi yüreginden
şiir kaleminden
eksik olmasım
TÜM YORUMLAR (1)