Buguldugum gözyaşlarım diyalog 08.10 202 ...

Nilgun Şirin 2
248

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Buguldugum gözyaşlarım diyalog 08.10 2024 02 55


**Boğulduğum Gözyaşlarım**DİYALOG

**Ben:** Her gece aynı sancı… aynı acı.
Yastığım gözyaşlarımla dost oldu, ama yetmedi mi artık?

**İç sesim:** Kaç gece daha bu ağırlığı taşıyacaksın?
Gözyaşlarınla yalnız kalmak seni daha mı güçlü kıldı?

**Ben:** Hayır… sadece daha çok yordu.
Sanki her damla, içimdeki boşluğu biraz daha büyüttü.

**İç sesim:** Gecelerin sessizliğinde kendini aradın,
Ama bulamadın değil mi?
Hep aynı döngüde, hep aynı çıkmazda kayboldun.

**Ben:** Evet… Aradım, ama sadece daha fazla kayboldum.
Gözyaşlarım bana eşlik ederken, içimdeki sızı hiç dinmedi.

**İç sesim:** Yetmedi mi? Daha kaç gece aynı sancıyla baş başa kalacaksın?
Her damla, seni biraz daha dibe çekiyor.

**Ben:** Bilmiyorum… Sanki ne kadar dökülürse dökülsün,
İçimdeki boşluk dolmuyor.
Her damlada bir parçamı kaybettim, ama bulamadım kendimi.

**İç sesim:** Çünkü yanlış yerde arıyorsun.
Gözyaşlarının arasında değil, içindeki o sessiz yerde bulacaksın kendini.
Ama bunu yaparken ağrılarla yüzleşmek zorundasın.

**Ben:** Yüzleşmek… bu acılarla yüzleşmek, korkutuyor beni.
Belki de bu yüzden gözyaşlarıma sığınıyorum.

**İç sesim:** Gözyaşları sığınacak bir liman değil.
Onlar sadece seni daha derine sürükleyen bir dalga.
Yastığınla dost olmak seni rahatlatmaz.

**Ben:** Ama her gece… her gece o sancıyla, o sızıyla uyanıyorum.
Kaçış yok mu?

**İç sesim:** Kaçış değil, kabulleniş var.
Arayışın bitmeyecek, ta ki kendi sancını kucaklayana kadar.
Bırak yaraların kabuk bağlasın; her gün kanatmaktan vazgeç.
İçindeki acıyı örtmeye çalışmak, seni her seferinde daha çok yordu.

**Ben:** Peki ya kabullenirsem? O zaman geçecek mi bu sancı?
Yaralarım kabuk bağlayıp iyileşecek miyim?

**İç sesim:** Geçmeyecek, ama seni daha da güçlendirecek.
Çünkü artık savaşmayı bırakıp acını sahiplenmiş olacaksın.
Gözyaşlarının ardındaki gerçek sana yol gösterecek.

**Ben:** Gözyaşlarım bana rehber mi olacak?

**İç sesim:** Onlar değil, onların getirdiği farkındalık olacak.
Her gözyaşın, seni bugüne taşıyan bir izdir.
Seni sen yapanı unutma; her acı sana bir şey öğretti bu hayatta.
Artık o izlere bakma zamanı geldi.

**Ben:** Ama o izler… can yakıyor. Sızlatıyor.

**İç sesim:** Çünkü her iz, seni dönüştürdü.
Onlar acıttı, ama aynı zamanda sana kim olduğunu öğretti.

**Ben:** Belki de artık bu arayışı bırakıp, kabullenmeliyim.

**İç sesim:** Evet… çünkü ne kadar kaçarsan kaç, acı hep seninle.
Ama onu kabul ettiğinde, gözyaşların yalnızca birer anı olacak.

**Ben:** Belki de bu sancıyı kucaklamak, gerçekten özgürleşmek demektir.

**İç sesim:** Öyle. Çünkü özgürlük, acının içinde saklıdır.
Ve o acıyı kabullenmediğin sürece, hiçbir arayış seni tamamlayamaz.

**Ben:** Ve o gözyaşlarımla kendime kocaman bir deniz yaptım…
O denizde boğuldum.
Ne kadar çıkmaya çalışsam, daha da dibe battım.
Şu an kendimi bulamıyorum…
Evdeyim, dört duvar arasında sıkıştım.
Her çabam, her adımım beni daha derine çekiyor.
Kendimi kaybettim… Beni bulmama yardım eder misin?

**İç sesim:** O deniz, senin kendi yarattığın fırtına.
Gözyaşlarınla büyüttün, korkularınla derinleştirdin.
Çıkmak istedikçe, seni geri çeken de senin içindeki karanlık.
Ama bil ki, yardım edebilecek tek kişi yine sensin.

**Ben:** Ama nasıl?
Her çabam, beni daha da aşağıya çekiyor.
Sanki ne kadar çırpınırsam, o kadar çok boğuluyorum.
Bulamıyorum kendimi.

**İç sesim:** Çünkü çırpınmak yerine durmayı denemedin.
Sadece dur, bırak o denizin seni tamamen sarmasına izin ver.
Ve acılarla yaşamayı kabullenip, kanatmak yerine kabuk bağlamalarına izin verirsen,
Ancak o zaman çıkış yolunu görebilirsin.

**Ben:** Ama durmak daha da korkutucu.
O an, her şey gerçek olacak.
Acılarım, hatalarım, tüm o boğulma hissi gerçek olacak.

**İç sesim:** O gerçeklerden kaçmak, seni bu hale getirdi.
Kaçtıkça, o deniz büyüdü.
Kendini bulmak için önce durmayı öğrenmen gerek.
Ancak o zaman fark edeceksin ki, boğulduğun deniz değil, kendi düşüncelerin.

**Ben:** Peki ya durursam, ya yine batarsam?

**İç sesim:** Durduğunda, sadece suyun yüzeyine bakacaksın.
Kendine doğru bakan o kişiyi göreceksin.
Gözyaşlarının yansımasında kaybolmuş olan seni.

**Ben:** Yani sadece durmam mı gerekiyor?
Çırpınmadan, savaşmadan?

**İç sesim:** Evet.
Çünkü asıl savaş, içindeki fırtınayı kabullenmekte.
Ne kadar direnirsen, o kadar çok boğulursun.
Ama kabullendiğinde, su seni taşır.
O suyun içinde kendinle yüzleştiğinde, o seni boğmayacak, seni özgürleştirecek.

**Ben:** Zor geliyor…
Sanki hep bir savaş vermem gerekiyormuş gibi hissediyorum.

**İç sesim:** Belki de bu savaş vermeden, sadece kendinle barışman gereken zamandır.
Gözyaşlarının içinde kaybolmak yerine, onları geride bırakmanın zamanı gelmiştir.
Yardım istemek, en büyük cesaret gösterisidir.
Ve şimdi o cesareti gösteriyorsun.

**Ben:** Belki de haklısın…
Kendimi bulmam için, önce bırakmam gereken çok şey var.
Ama bu sefer, boğulmak yerine kendimi bulmak için duracağım.
Artık kaçmayacağım, kabulleneceğim.

**İç sesim:** İşte o an, denizin içinde kaybolduğun değil,
Kendini bulduğun an olacak.
Kendini o derinliklerde bulmaya hazır ol.
Hadi şimdi hazırsan, geç aynanın karşısına.
Kendinle yüzleşme zamanı.

**Ben:** Tamam,
Artık yaralarımı sardıkça kanatmayacam

Nilgun Şirin 2
Kayıt Tarihi : 8.10.2024 02:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Yusuf Şeker
    Yusuf Şeker

    Kaşırsan yarayı kemale ermez...yüreğine sağlık kaleminiz daim olsun

    Cevap Yaz
    Nilgun Şirin

    Acılarımız üstüne gitmezsek te kapatacağız ama iyi gunler tsk ederim????

TÜM YORUMLAR (2)

Nilgun Şirin 2