Yığılmış radyolar ve saatler içinde yanlızım
değişik sesler çıkarıyor her biri
saat tik takı unutmuş
radyo 1944 ten kalma bir savaş haberi okuyor
ve ben yüzelli yıl önce yaşanmış bir aşkın
yasını tutuyorum elimdeki kitapta
yemek pişiyor ocakta
günü ve anı yakalayarak
çaydanlıktaki su çoktan buharlaştı
yüzelli yıl önceki aşk gibi
ve ben dünü,bugünü,kendimi düşünürken
yavaş yavaş buharlaşan
suların camları kapladığını
görmedim
yüreğimin yanlızlığını
buğudan perdelerle örttüm.
Kayıt Tarihi : 21.7.2005 18:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

gülen bir yüz eşliğinde,
Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu o an,
Bulutların kaybolup güneşin çıktığı o an,
Adı ve sevdası buharlaşıp,
siliniverdi,
o buğulu camlardan...
Artık ne ondan bir eser var ne de onun kendine bile yar olmayan aşkından,
Yüreğim mi,
somayın,
o şimdi bana ondan kalan anılarla başbaşa,
makberde bana yorgan...
Tavsiyem sakın o penceyi acmayın bırakın öyle kalsın,
Güneşi görünce eriyecek bir aşkın kime ne faydası var ?
Tebrikler şair,
Duygulara gem vurmayınız,
Bırakın onları kendi başlarına,
gidecekleri yere sizsizde varırlar,
Yeter ki yazacak kalemi ,
karalayacak benbeyaz bir sayfaları bulunsun ....
Yüreğinize sağlık dost.
Mustafa Sami
TÜM YORUMLAR (2)