Ana! ilk kez bu kadar uzağım sana
ve yıllardan beri, ilk kez yazıyorum sana
kızma bana, ne olur kızma
yıllardan sonra ilk defa kalemi tutabildim ana
Hepinizi çok özledim ana!
seni, abi mi, kardeşlerimi,
yaptığın otlu peynirini, saç ekmeğini ve gözlemeni
ve Cudi dağını ve Dicle nehrini ve o kır çiçeklerini
Eğer ve soracaksan beni! iyiyim ana
merak etme iyiyim
bir hasretiniz üzüyor beni bi de vefasızlığı dostlarımın
bi de! bi de acısı sevdamın
Yağmur yağıyor burda
damlaları vuruyor cama
üşüyorum ama
ıslanmak istiyorum ana
Her sabah pencereme bir güvercin konuyor
o tutsaklığı benim bakışlarımda,
ben özgürlüğü onun kıanatlarında yaşıyorum
bazen size uçmasını istiyorum
Cudi den el değmemiş bir menekşe,eteklerinden bir nergiz,
Dicleden bir damla su
ve sizin kokunuzu getirmesini istiyorum!
kaç gündür onuda görmüyorum ana
Biliyorum bu mektubum eline geçtiğinde
oturup ağlayacaksın ana
biliyorum oğul diye sarılacaksın satırlarıma
ama üzülme ana! mahpusluktur bu gelir geçer
sayılı günler çabuk biter
bu çileli yıllar elbet geçer ana!
Günde
iki paket sigara içiyorum
hafta sonları
radyodan maç dinliyorum
oysa abim görmesin diye
sigara paketimi hep çorabımın arasında saklardım
ve her Samsun - Galatasaray maçında evden kaçardım
ya, sevincimden ya da utancımdan
bizimkiler gol atınca
korkudan sevincimi içime saklardım
ve Samsun un her yenilişinde de
abi min ağzından çıkmazdım
Sahi ya! bizimkiler nasıl ana?
Cahide den sonra Muazzez de her genç kızın hayal ettiği
düğün derneği görmeden evlendi
şimdi ne yapıyorlar? mutlular mı bari?
Fatih ne yapıyor? adam olmuşmu kerata?
onun bana çektirdiğini bu mahpusluk çektirmedi
büyüyüp boyuma gelmişti
kendime aldığım her elbiseyi benden önce giyerdi
ve sevdiğim sanatçıların kasetlerini silip,
üstüne sevdiği sanatçıların kayıtlarını geçirirdi
ve her Bayram öncesi beni deli ederdi
O koca kafalıyı benim için öp ana
Zeynep'in ve Suzan'ın yanaklarından da
Ya O nasıl ana?
gözlerine vurgun kesildiğim, kalbimden silemediğim,
sana gelin yapmak istediğim kır çiçeğim nasıl ana?
göğsümün sol yanı hala yanıyor ona
Şiirlerim duruyormu hala o kilitli çantam da?
babamın resmi duruyormu hala odamın duvarında?
Ana be! artık mektup gönderirsin değilmi bana
biliyorum okuman yazman yok ama
bir bilene yazdırırsın be ana
Ben de bu nemli koğuşta ana
sarılmak isterim satırlarına
kaç yıl oldu uzağım sana, hasretim sana
yazarsın değilmi ana? ana! yazarsın değilmi?
bir topacım olsun istiyorum ana
hani o ağaçtan yapılı, hani o benek benek boyalı
ve çocukluğumunbitmeyen hayali
bir topacım olsun istiyorum
ve onu döndürmek o dönerken geçmişi görmek
Baba mı, seni, kardeşlerimi, çocukluk günlerimi,
evimizi ve o güzel günlerimizi görmek istiyorum.
O günler ne güzeldi be ana
hani abimle ben her ağustos nenemin gelişini bekliyorduk
ve nenemin bize getirdiği topaçları betonun üstünde
kahpe dünya gibi inadına döndürüyor,
ve o dönerken biz oturup geleceğin düşünü kuruyorduk
Sen, Babab ve hepimiz çok mutluyduk
hatta kedilerimiz, hatta kapıda beslediğimiz sadık köpeklerimiz bile
biz hayat a yapmamıştık hile
yapmamıştık be ana
nazarmı değdi yuvamıza
neden küstükü hayat bahtımıza
ve namlusunu doğrulttu tam mutlulğumuza
Hayat topacımızı durdurdu
sadık köpeklerimizi kudurttu
üstümüzde uğursuz kuşlar uçurttu
O mart sabahı ve O mart sabahı artık babam yoktu.
Acılar bir süpürge gibi mutluluğumuzu süpürmüştü
kader ocağımızı söndürmüştü
Azrail dayanağımız, tutunağımız
ve can damarımız babamı götürmüştü
sen hasta düştün, ben mahpusa düştüm
ve yoksulluğumuz dile düştü
Zor bir şey ama üzülme ana
biliyorum üzülüyorsun
bir oğlun asker de bir oğlun mahpus ta
ve hayat insan a acımamakta
biliyorum şimdi yüreğin isyanda ama,
ama üzülme ana!
şükret yaradana, şükret yazgısına
buda geçer ana! bu da! bu da! geçer ana! ....
Kayıt Tarihi : 2.4.2008 15:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)