Not: Bu şiirin orijinali Kürdçe olup "Ev Meş Bérehme" başlığıyla antoloji.com'da yayınlanmıştır.
Yine hıçkırıklar sıralıyor düğümleri,
Geceler de karanlık olmuş gündüzler gibi,
Hiç olmazsa, gecenin parıltılarıyla teselli bulurdum,
Ama onlar da elden gitti, geceler karanlık artık...
(İlâhî) Aşka yataklık eden geceler,
Yâr geceler,
Islak geceler,
Karanlık olmuş...
Gece yıldızları söndüğü için değil,
Gözlerim aydınlığı yitirdiler...
Şimdi aşklar yuvasız,
Geceler toz-toprakla örtülmüşler...
Gece, aşkların halvetgâhı iken,
Sevinç ve neşeyle uçardı bülbülüm...
Dünya nerede, ben nerede?
Bilmezdim...
Gece, aşkların sığınağı iken,
Korkusuzca ırlardı bülbülüm,
Zulmet saldırılarının izleri kayıplarda,
Ve geceler aydınlıktı, günden daha aydınlık...
Geceler mecâzî vuslat köprüsü kurduğunda,
Kafilelerle hasret, bu köprünün üstünden geçerdi,
Dingin bir yürek ve hafif yükle,
Hayırlı şafağı beklerdim...
Vay babam vay! ..
Bu ne ıraklıktır ki, bu yürüyüşle bitmez! ..
Yangın gibi bir yürek ve ağır yükle,
Ne zaman ulaştırır?
Bu yürüyüş acımasızdır heeyyy! ..
Kendine gel! ..
29 Mart 2001 Perşembe, 04:00
Muhammed Said İpekKayıt Tarihi : 16.9.2012 19:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!