Bu yolda Bela bulut olur, nice damla damla yağar başına…
Geçmez boğazdan lokma , ahu zehr katar tatlı aşına…
Yüzün düşer , büküklük gelirse
göz üstündeki kaşına…
Koymuyacaksan boynunu bükübde İsmail taşına… bu yolda ne ararsın…
Dünya önünde gider, sen ardı sıra koşar hızlanırsan…
Eline geçene sevinir, kayıp gidene şaşar sızlanırsan…
Nefsin zevkü sefa sofrasına oturup
coşar hazlanırsan..
Düzlükte hoş, gelince yokuşa beni aşar deyip nazlanırsan… bu yolda ne ararsın…
Çok gönül satıp , bir mazlumun gölnünü almazsan…
Yetti deyip Şu azgın nefsle sulhu bozup caymazsan…
Gece yarıda ,sabah seherde ,
gaflet uykusundan aymazsan…
Baş eğik gözde yaş, ”HAK” kın adını saymazsan… bu yolda ne ararsın…
Bu yolda tek mülkün , bir kaç arşın bez, birkaç metrelik arsa…
Yamyam nefis doymaz, biraz daha topluyayım der parsa…
Sağdaki kalem duyulmaz, soldaki habire yazarsa…
Bir karıncanın dahi üzerinde zerre kul hakkı varsa… bu yolda ne ararsın…
Suç bellidir kul meded beklerse
dünya denen tasadan…
Nice kaçak gezen yolun sununda kurtulamadı İLAHİ yasadan…
Dolunca Vakit ,mahşerde
Ölü dirilir nefes-i İSA'dan…
Eğer ibret almazsan şu ölüm denen kıssadan …bu yolda ne ararsın…
Sabrın acısından hoşlanmaz talı hayellerin peşinden koşarken…
Bedenin Yorulunca acı gerçeklerin önüne birgün düşerken..
Ölüm ezelden çığırıyor dünya hayel
gerçek benim derken…
Görmezsen ömür denen vakti,
önünden geçip giderken…bu yolda ne ararsın…
Fırtına ya Düşen HAK katından başka sığınacak bulamaz çatı…
Ne Süleyman'a verdiler, ne karuna
Şu dünyadan daimi tapu…
Birgün yerle yeksan olacak
içinde yaşadığın bu bedeni yapı …
Mülkün sahibine ,gönülden açmaz isen bir kapı…bu yolda ne ararsın…
Aslın yokluktan gelme ,ne arzda ne gökte yokki bir yerin…
Bu yoldaki manalar yedi kat yerin dibindende derin…
Vicdanın çekip cümle uzvunu
demiyorsa hesabı verin…
Açılınca hesap defteri, yoksa bir lokmada alın terin…bu yolda ne ararsın…
Demiş Bestami bu yol ezaya tahammül, hem çile…
Dilin Mürekkepsiz kalem,
hangi silgi varkiyazdığını sile…
Sayfası gönüldür bu dilin
yazılanı HAK tan başka kim bile …
Birçift tatlı sözle ,bir gölne girip
buluşmaz isen HAK ile…bu yolda ne ararsın…
Nice canlar helak rüzgarına kapıldı şu dünya derdinden…
Nicesinin kanadını kırıp toprağa düşürdü ,
daha çıkmadan yeninden…
Niceleri hazinesiyle battı ,
git sor kabir evinden…
El ibret, Daha El çekmiyeceksen şu dünyanın dipsiz cebinden…bu yolda ne ararsın…
Şu dünya samanlık altın iğneyi kim bulmuşki beşer bula…
Nice toprağa yatan padişahın sırtı, hasrettir bir kuru çula…
Pahası biçildi dünyanın,
eş değer gelmedi bir pula…
Eğer hesap defterinde yazılıysa
kulluk ediyordu kula… bu yolda ne ararsın…
Verdiğin sözü alıp bugün olmadı
dersenki belki haftaya…
Doğru Yazmak gerekir Şu sözü alıp temiz bir sayfaya…
Lafla gemi yürüseydi hem ne gerek kalırdı tayfaya…
Eğer doğru diye yazılmamışsa adın
gaybi tahtaya…bu yolda ne ararsın…
Nice güzel yüz var alır baştan götürür aklı…
Nice yüz var altında bin bir yüz saklı…
İki yüze hesab sorsan bilinmez
kim suçlu kim haklı…
Bir yüzün Cebrail , öbürü iblis,
için dışın farklı…bu yolda ne ararsın…
Düşersin, olsada yüzü güleç ,
her insanın ipiyle inme kuyuya …
Beşersin ,dostu iyi seç ,
alndanma her ağzı laf doluya…
Şaşarsın, bilmem de geç
cevap verme her soruya…
Nasılsa, ölüm gelir ergeç,
Eğriyi karıştırdıysan doğruya… bu yolda ne ararsın…
Yolun sonu elbet bir gün düşer İLAHİ DERGAHA…
Bu dünya pazarında Ne sattın ne aldın bilmiyorsan sor bir bilen agaha…
Ömür sermayen tükenirken
geç kalıyorsan namazgaha…
Uğramıyorsa şeytandan başkası
gönülde açtığın tezgaha…bu yolda ne ararsın…
Gelen geliyorda, gidenler gelmiyor öbür yandan…
Hesaba gelmez Niceleri gelip geçti
Şu iki kapılı handan…
Kimi götürdü leş ,kimi giderken oldu
son damla kandan…
Senki Mansur ağacına gelip,
geçmezsen tatlı candan… bu yolda ne ararsın…
Ömürden çalıp çırpıp
geride unutup gitme kefeni…
Nasılsa miras yediler alıp götürür
o doldurduğun küfeni…
Ölüm denen bilmeceyi ne bilim çözebildi nede feni…
Ölmeden HAK yolunda eskitmiyeceksen aynalarda süzdüğün teni….bu yolda ne ararsın…
Hayat bu kurduğunu. Elbet çıkar bir ummadığın bozan…
Kader nasibini önüne koyuyor karnın doymadan olmuyorsa rızan…
Ata sözü bu altut, elbet çıkar alıp bir köşeye yazan…
Şu dünya pazarında öfkeyle kalkıp zararla otuyorsan…bu yolda ne ararsın…
Gözün yüksekte ne gezer ,
aradığını önce ara enginde…
Bilesin aşağılardan geldin, alçaklık var her renginde…
Aşılmaz dağları aşsan ne fayda,
Takılırsan kendi bendinde…
Ey garib yolcu Sen bulamaz isen kendini kendinde …bu yolda ne ararsın
Garib Garib
Kayıt Tarihi : 10.8.2024 17:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!