dilimize,yüreğimize bulaştırdık sevmeyi
kara gözlü devler büyüttük içimizde hüzün adına
boyunduruk altına soktuk kalplerimizi
gece kâbusları bir parçamız haline geldi hayatımızın
ebrûli zirvelerde tek başına bıraktık gerçek sevdayı
bir türkü çığırmak geçiyor içimden
gecikmiş zamanları fırçalıyorum zulamda
tebessüm oluyor yüzün gözlerimde
ama gene de
sonbahar yalnızlığına yamanmış hüzünlü serçe gibiyim
bu yaşadığımız
yanık kahve tadında bir ayrılık
hüznümün maviliğini taşıyor resimlerdeki duruşum
incecik gözyaşlarım sustu
boynum bükük kaldı
koştum..koştum..koştum kırlarda
karanfil kokulu şiirler eşlik etti koşuşuma boşuna
gözlerimde …titreyen parmaklarımda…
eylül sarısı
…
yalnızlığın esiriyim ecel saatlerde
Kayıt Tarihi : 23.9.2011 17:54:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Süleyman Altunbaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/09/23/bu-yasadigimiz-yanik-kahve-tadinda-bir-ayrilik.jpg)
Saygılar
güzeldi kutlarım....
TÜM YORUMLAR (9)