Bu Vatana Yadigarsın İstanbul

Bin dört yüz elli üçten bu güne,
Bu vatana yadigarsın İstanbul.
Ezanla eşleşir arşta minare,
Resulümden ümmete bir müjdesin İstanbul....

Fatihin göz ağrısı tüm dinlerin dergahı,
Turiste mekan olmuş Sultan Ahmet meydanı.
Anılmadan geçilmez Ulubatlı Hasanı,
Güzel Eyüp Sultanda bir mabetsin İstanbul...

Bir zamanlar ülkemi işgal için gelenler,
Selamlayarak geçer boğazlardan gemiler,
Gözyaşında duayla hoca Akşemsettinler,
Yedi tepe üstünde bir kalkansın İstanbul...

Fatihinle bizlere yeni bir çağ atlattın,
Mağrur kokan Bizansı sonsuz tarihe attın.
Şanlı tarihimize büyük şerefler kattın,
Maneviyatla yüklü bir bulutsun İstanbul...

Yere batan sarayın gizemi sende saklı,
Çamlıca tepesinden görünüşün çok farklı.
Yuşa Peygamberinde senin bağrında saklı,
Kutsal amenetlerle bir umutsun İstanbul...

Gerdanlık gibi süsler yakasını denizler,
İki aşık gibidir,Beykoz ile Üsküdar.
Onbeş milyon insana bir çok olanak sunar,
Çaresize çaresin,bir sevgisin İstanbul...

Halicinde cınlıyor halen nalın sesleri,
Sanayiye katkısı güldürür çok yüzleri.
Şaire ilham olur,yazdırır dizeleri,
Tüm Dünyanın gözünde sen başkasın İstanbul...

Martılar özgür uçar,bestelenir şarkılar,
Altın boynuz halicin,düşmana çaka satar.
Tarih kokar bağrında,Topkapılar,hisarlar,
Allahın bir lütfusun,bu millete İstanbul...

Kucak,kucağa yaşar ormanıyla denizi,
Medineden gelen o Ashabın ayak izi,
Hep bağrına basarsın,sahipsizi,öksüzü,
İşsizime aş,ekmek bir ümitsin İstanbul...

Bir kere gören gözler yine istiyor seni,
Muhteşem görünümün coşturur gönülleri,
Bu şair Seyfetinde sanadır duaları,
Gururla şehidime bir mekansın İstanbul...

21.03.2006