B eni bir yol dinle ey can kardeşim,
U yup yabanıni döllerine,
V ermek varmı ellere bu vatanı?
A llah razı olacakmı?
T oprak razı olacakmı?
A lmak için bu vatanı kendimize,
N ice şehitler vermedikmi?
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu Vatana Sahip Çıkalım
B eni bir yol dinle ey can kardeşim,
U yup yabanıni döllerine,
V ermek varmı ellere bu vatanı?
A llah razı olacakmı?
T oprak razı olacakmı?
A lmak için bu vatanı kendimize,
N ice şehitler vermedikmi?
B iz hepimiz bir ağacın dalları değilmiydik?
İ çimize ayrılık tohumları saçtılar,
Z ehir etmeyelim bu hayatı milletimize,
İ kimiz bir,birimiz bin olalım,
M eydanı boş bulmasın düşmanlarımız,
S anmasınlarki sahibi yok bu vatanın,
A talarımızın kemikleri sızlamasın,
H ariçten gazel okumasın bizden olmayanlar,
İ yi kolla sınırlarımı Mehmet’im düşman girmesin,
P arayla değil,Kanımızı dökerek aldık bu toprakları,
Ç ocuklarımıza vatan olsun diye,
I rmaklarımız gürül gürül çağlasın,
K opuzlarımız özgürlük türkülerimizi çalsın,
A nalarımız ağıtlar değil,kınalar yaksın ellerine,
L ale,sümbül,çiğdem çicek toplasın bacılarımız,
I şık saçsın tüm dünyaya çocuklarımız,
M ezarlarında rahat uyusun atalarımız
27.09.1995
Mustafa Bilgili
çok güzerl dizeker kutlarım yürekten tam puan.
P arayla değil,Kanımızı dökerek aldık bu toprakları,
Ç ocuklarımıza vatan olsun diye,
I rmaklarımız gürül gürül çağlasın,
K opuzlarımız özgürlük türkülerimizi çalsın,
A nalarımız ağıtlar değil,kınalar yaksın ellerine,
L ale,sümbül,çiğdem çicek toplasın bacılarımız,
I şık saçsın tüm dünyaya çocuklarımız,
M ezarlarında rahat uyusun atalarımız
can dost duyarlı yüreğiniz dert görmesin.kaleminiz deim olsun allaha emanet olun.
Duyarlı yüreği SelamlıYORUM...Hoş bir eser....Tam P.
çok nefis olmuş kutlarım dost yürek
Gardaş allah razı olsun kalemine sağlık çok güzel ifadeler.Başarılar saygılar.
Değerli Ülküdaşım,1995 yılında yazmış olduğunuz şiiriniz bugün
içinde (09.10.2007) geçerli.Bu vatana sadece canlarını veren
aziz şehitlerimizmi sahip çıkacak.Başta devlet adamları olmak
üzere nedir bu gaflet.Daha kaç şehit vereceğiz.Selam ve
saygılarımla.
yüreğine sağlık.kkalemin hiç susmasın.
Yağmuru horlayıp koşan doluya,
Gurbet gezip hasret kalan sılaya,
Düşmanı yağdıran Anadolu’ya,
Sen olma gardaşım sakın ha olma!
Beni bir yol dinle can kardeşim,,
Uyup yabanın döllerine
Vermek varmı bu Vatanı
Allah razı olacakmı,,
Çok güzel duygularla yazılmış bir şiir,,Mustafa bey eline ve yüreğine sağlık,,bizden sonraki nesillere bu Vatan,ın nasıl zorlularla,,ne yokluklar içinde yoktan varedildiğinin aşılanması gerekir,,bu şiiriniz ile sizi kutluyorum,,Allaha emanet olun,,
Ah abicim ah.İşte aradığım bir konu ve aradığım bir şiir.Ancak bu kadar güzel yazılabilirdi.Bütün genç arkdaşlarımız bilmeli ki bu ülke lafla sözle,orada burada ülke sorunlarında bilmişlik taslayarak konuşmalarla istediğimiz TÜRKİYE olamaz.İcraat olmalı.Okumalı ve en üst makamlara yükselip ülkeye en iyi hizmetyi verebilme gayreti içinde olmalıdır.Ve tabi bu güzel şiirlerle bizlerin içindeki duyguları ateşleyebilmeli.Çok teşekkürler bu güzel şiir için.Rabbinm daim eylesin.
asla sahipsiz olmadı...belki bazen değişik sesler çıktı ama asla sahipsiz değil..
saygılar Mustafa bey...Vatan için güzel düşüncelerinizden yansıyan şiiriniz için teşekkürler...
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta