ne vakte dek
işte tırtıl tırtıl umut kozasının içinde
boyuyor kanadını.
som ağlamaktı
yeşil bahçelerin kıyısından kıyısından
akıyordu dere dere.
papatya açıyordu
gelincik açıyordu
bulanmıyordu tek bir kere.
değmeyin ellerinizi
çalkalanırsam bulanır güzelliğim
akşamlar iner serin sesime.
bir tek damlanın içine sığdırdım ben
mavi gökyüzümü
bir tek damlanın içinde benim
kemirgen yalnızlığım.
hep aynı yadsınmış
durağan
demlenmiş
dibe çökmüş
dökmüş içinin ağusunu
su yüzüne.
olta atsan
bin yılı bulur varması
uyur da uyanamazsın
hititçe bir güneş batar
emzirir bin göğsünden
şorul şoruş kibele...
yaşayasanırsın.
yakın bir ses gibi gelir
turuncu ufku tırtıklarken
yusufçuk yusuf...
işte sazın ucunda kanca
gözlerin nilüfer.
yanağına düşer bir çift susineği
iliştirilmiş koca gözleriyle
bakma
bakma
bakma der
kadın bakma!
sanırsın bütün dünya halka halka çoğalan dalga boyu...
bütün kıyıları donataydım taklarla
sancılı sürgünleri unutturaydım konfetilerle
köpükçüklerden karlar yağdıraydım
sıcak rüzgar eserken...
ne vakte dek...
kozayı deşti tırtıl...
gerdi alaimisema kanatlarını...
o değil de
kon kon kelebekler miydi
ilkbaharda uçuşan
bütün baharlar ilk miydi
yalan...
o zaman adın hazan olsun sonbahar
ya da
külliyen yalan...
arıymış çiçekten çiçeğe
hem de bal diye geda...
hey gidinin monolog yüzleşmesi...
nazar değmiş
kurşun dökmüş
gör gözüne.
yakmışta harlı ateşi
kaynatmış kumu silisi
az gökten
az yıldızdan
toplamış tane tane
takmış
eeeeeeeeentarisin iç yenine
sanmış gedam
fırçasız ebruda çiçek açar...
göz göz yara açar
saçılır su yüzüne.
azıcık ölüversem olmaz mı
azıcık toprak çekse canımı...
azıcık elma olsam
azıcık nar çiçeği...
menevşe dese al yanaklı küçük kız
dokunurken tenime...
bu vakte dek...
demek güçlendi sıracalı kanatlarım...
Kayıt Tarihi : 17.3.2011 09:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)