Bu Ülke - III (Karnı Ağrıyor Bu Memleketin)

Yaş elli sekiz,
Ömür dediğin ağzında sakız,
Çiğnedikçe tadı kaçıyor meretin…

Sordun ya evlat
Söylemesem olmaz
Karnı ağrıyor bu memleketin…….

İnanmıyor musun?
Git meclise bak
Kim vekil olduysa sülalesi rahatsız
Çoluk çocuk
Kuyruğa giriyor önünde hastanenin…

Koltuk deyip geçme
Oturduğun yer rahat olmalı
Puf! demeli yaslanınca
Uyurken gövden içinde kaybolmalı…

Lakin arada bir
Başkası oturmuş mu diye bakmalı….

Neme lazım!

…………………………

Demle bakalım çayı
Muhabbet uzun, vakit erken
Dalalım hoş sohbetine ülkemin
Dalga seslerini dinlerken…….

Deniz dosttur
İnsandır kendine düşman
Saltanat dediğin üç günlük posttur
Onlar gibi çok sultan öğütmüştür
Değirmeninde zaman….

Sap ve saman
Karışmış bu yerde yiğidim
Soytarılar sultan olmuş aleme
Kendi eli, yazar çizer kağıda
Ecinniler hüküm sürer kaleme….

…………………………………………..

Sokaklarda kılıksız tipler
Hani şu yol boyu sevişenler
Amerikan gençliği,
Pantolonu düşenler………..

Ve ötekiler
Özgürlük savaşçıları
Demokrasi düşkünleri
Akademi barbarları
Zavallı düşünenler…………

Liseli tele kızlar
Ve saygın
Ve soylu
Ve zengin müşteriler……….

Sahi aklıma geldi birden
Çiçeklerini suladın mı gelirken

Sulamazsan…..Ölürler………..

…………………………………………………..

Adı rektör
Gözü sağır, kulağı kör…

Bilimsel taklitçi
Seminer bay kuşu
Namı diğer “Atatürkçü”

Sağlam Cumhuriyetçi….

Annenin oğlu şehit
Kızı öğrenci……

Adı rektör
Medeni dilenci
Kamusal problem

Çözümsüz, formülsüz

Anne asil
Anne mürteci……......

Hayatta en hakiki mürşit?

Amerika’da tatilde olan mı?
“Ben Peygamberim” diyen mi?

Halifelik ilan eden mi?

Bırakın onlara gitsinler
Sokmayın okuldan içeri

Yasaklayın bütün örtüleri!

Uzay çağında

Ülkemin

Sürünen akademileri………………..

Adı rektör
Gözü sağır, kulağı kör…

Aydın bakışlı

İ-l-e-r-i-c-i

Kutsal kurtarıcı

Anne asil
Anne….Mürteci….

…………………………………………..

“A-sosyal” demokrat

“B-sosyal” izm güldürüsü

“Yorgun bakışlar” partisi
Oy oranı düşük
Malum genç nüfus
Yok bir getirisi…………..

Hava(dan) muhalefeti
Sinek vızıltısı

Bir “İç Deniz” sendromu
Dalgasız, sükuti, sessiz….

Kıyılarında
Vakitli vakitsiz
Toprak kayması….

………………………………………..

Misyoner bozuntusu!

“Sadık vatandaş”
Bahçesinde Kin Kapısı!

Kol kola verilmiş kır gezintisi
Şehr-i İstanbul’da……………

Efendi giyimli, kibar

“Alır mısınız efendim
Bedava İncil’imiz var
Üstüne de yüz dolar! ”

Yer:

Falan mahallede ki
Falan “Ev Kilisesi”

Çoktan uğramıştır
Hayırlı olsun! İçin

“Bizim Diyalogçular….”

“Zaman” e bildirisi!

……………………………………………..

Yaş elli sekiz,
Ömür dediğin ağzında sakız,
Çiğnedikçe tadı kaçıyor meretin…

Sordun ya evlat
Söylemesem olmaz
Karnı ağrıyor bu memleketin…….

Görmesem deyip geçecem amma

Aydınlandı ortalık

Ne yaparsın

Yaktığımız

“Ampul” ün getirisi…………………………………………………..