Vurulmak bir şey değil de
Hani diyorum
Böyle yarım kalmasa insan
Kolun yok…
Bacağın yok…
Yüreğin….Sağlam………
Benden başka herkes
Bütün mahalleli sokakta yine
Çocuk sesleri kulağımda
Yine karşı balkonda komşu kızı
Eski yavuklum…Emine………
Eskiden saçlarını okşardım
Şimdi ise buradan
Ona el sallayacak elim bile yok
Bir de ayaklarım
Nasıl da hızla çıkardı kapıdan
Dünyanın en güzel gözlerine
Rüzgar misali koşardım….
Kolsuz bacaksız yaşamak neyse de,
Hani diyorum,
Bir de yarınsız kalmasa insan…….
Uykumda gece düşlerim yok,
Bazen dalıp gidiyorum saatlerce
Yüzümde gülüşlerim yok,
Yüreğim…Yüreğim sağlam….
Köy çocuğuyum ben
Başak tarlalarında büyüdüm ülkemin
Yabancıydım mayın tarlasına,
Yetmedi anamın döktüğü yaşlar
Ciğerimi dağlayan bir kurşun yarasına…
Sızım geçmedi
Gönül bu, kolsuz da olsa
Sevmekten vazgeçmedi….
………………………………………..
Özledim kırmızı ışıkta beklemeyi,
Hafta sonları maça gitmeyi,
Sahil boyunda saatlerce yürümeyi,
Buzdolabının kapağını açıp,
Gece yarısı buz gibi soğuk su içmeyi
Anamı uyandırmadan….
Özledim otobüse binmeyi
Vapurla Üsküdar’ a geçmeyi
İşe gitmeyi çalışmayı,
Akşam vakti
Çamlıca’da bir yorgunluk çayı
İçmeyi…
Bir de şekeri karıştırmayı
Garsonu çağırmadan….
………………………………….
Bu gün Pazartesi
Yarısı yok……..
Yiğidim, aslanım demek hoşta
Oturmuyor üstüme,
Giydiğim gömlek,
Bakıyorum
Sol kolu, hep boşta…
Ayak izlerime küsmüş bu kaldırımlar
Çoktan ölmüş içimde ki çocuk sesleri
Pencerenin ötesinde yağıyor yağmur
Artık saçlarımı ıslatmıyor bulutlar…
Bu gün Pazartesi
Yarısı yok……..
Oysa çoktan sona erdi
Kulaklarımda hala çınlayan
Bomba sesi, roket sesi, mermi sesi…
Ulaşmış olmalı yurduna
İzmirli Musa çavuşun cenazesi….
Annesi…Ah o annesi…
Bugün Pazartesi
Yarısı yok…….
Yürüyemediğim sokağınızda
Tam geçiyor oysa evimizin adresi…
Vurulmak bir şey değil de
Hani diyorum
Unutulmak derdine düşmese insan…..
………………………………………
Ateş düştüğü yeri yakar
Ellerinde çiçekler
Beyaz güvercin uçuranlar…
Benden daha mı iyi tanır
Ağrı’lı Mustafa’yı…….
Kürdoğlu Kürttür,
Merdoğlu merttir yüreği…
Dedesini anar, gözleri yaşarırdı
Onun dilinden anlatırken Çanakkale’yi…
Laz İsmail Horon teper başımızda
Her oturuşta, bizimle bölüşürdü
Memleketinden gelen nevaleyi…..
Ben söylemek için kaldım
Onlar almak için gittiler
O ölümsüz mertebeyi….
Sahi
Siz çok…
Çok seviyordunuz değil mi
Bu ülkeyi…..
……………………………………..
Biraz da kendinizi sorgulayın
Hani “tam” ya sizin kolunuz bacağınız,
Hani siz yürüyorsunuz her gün yollarda…
Hani aşklarınız var,
Ballandıra ballandıra anlattığınız,
Sevişmek sanattır dediğiniz kitaplarınız…
Hani kurulmuş rakı sofralarınızda,
Çözümcü tartışmalarınız,
Akademik araştırmalarınız,
Ermeni soy kırımlarınız,
İşgalci Mehmetçikleriniz,
Kahraman teröristleriniz….
Eğer siz…
“Bu ülke” iseniz,
Yarım kalmasın cümleniz
Tamamlayın bizi…
Anlamıyoruz söylediğinizi,
Öyleyse
Biz, kimiz? ........
**Güneydoğuda çarpışan ve kimi şehit kimi gazi mertebesiyle geri dönen Askerlerimize ithafımdır....
Uğur Deniz ÜlkegülKayıt Tarihi : 17.7.2005 19:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Biraz da kendinizi sorgulayın
Şehitlerimize Allah rahmet eylesin.
Gazilerimize sabırlar dilerim
TÜM YORUMLAR (2)