BU TAVUKLARA ELBET BİR HOROZ GEREK
Geçmiş kültürümüzün tarih kokan izleri,
Günümüze akseder, aydınlatır bizleri.
Osmanlı'nın kuruluş, Selçuklu son dönemi,
Hocanın bu devirde farkedilir önemi.
Hoca ile dostları sık sık şakalaşırlar,
Fıkraya dönüştürüp günümüze taşırlar.
Bazen derde girse de Hoca ile başları,
Gizlice anlaşırlar muzip arkadaşları.
"Götürelim Hocayı Akşehir'de hamama,
Masrafları Hocaya ödettirelim ama.
İçimizden şeytana sakın kimse uymasın,
Ağzını sıkı tutsun, bizim Hoca duymasın."
Hocayı yalvar-yakar zorla razı ederler,
Akşehir'in yegâne hamamına giderler.
Türküler söyleyerek keselenip çimerler,
Çıkıp göbek taşına sıra ile çömerler.
Ve derler ki Hocaya "Herkes yumurtlayacak,
Yaptığı yumurtayı taş üstüne koyacak.
Var mı bu öneriye muhalefet edecek,
Kim yumurtlayamazsa parayı ödeyecek."
Saklanan yumurtalar taş üstüne dökülür,
Çaresiz Nasrettin'in yine boynu bükülür.
Ne kadar ıkınsada bir türlü beceremez,
İstenen yumurtayı dostlarına veremez.
Birdenbire çil horoz taklidini yaparak,
Ötmeye başlar Hoca kollarını çırparak.
Malum olduğu gibi bir çözüm üreterek,
"Bu tavuk sürüsüne elbet bir horoz gerek"
Sezayi TUĞLA (23 Haziran 2020)
Sezayi Tuğla
Kayıt Tarihi : 22.9.2020 16:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!