Bu Şiir O'na Şiiri - Yusuf Yetiş

Yusuf Yetiş
6

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Bu Şiir O'na

Gece gece ve daha çok gece
Yalnız bunlar kalmış hatırımda
O kapkara ıslak günlerden geriye
Bir tek bunlar kalıyor mısralarımda
Günle geceler süren sevişmelerimizden
Farklı odalarda farklı semtlerde
Belki de farklı şehirlerde
Baş koyduğumuz aynı yastık
Yürüdüğümüz yabani sessizlik

Lale devri düşüyor aklıma
Kaç gündür ve uçarı kuşları
Meşhur şairi Nedim
Bilebilir miydi? Damdan dama atlarken
Zevk ve sefa suçlusu
Sefalet esiri olarak öleceğini
Çok konuşurduk o günlerde
Çocukluğumuza verir gülerdik
Ve yürüdüğüm yabani sessizlik

Ülkem olmayan yerlerdeyim artık
Gecesini bilmediğim şehirlerde
Bir anı bile kalmamışken düşlerimde
Sularını bile bilmediğim denizlerdeyim
Memleketimden uzaktayım Gözlerin şehrinden
Yitik bir ezginin notaları mısralarım
Cennet vaadiyle kandırılmış
Bir günahkarın hüznü gözyaşlarım
Ve koştuğum yabani sessizlik

İmkan dolusu günlerimiz vardı
Ve gecelerimiz uzun ve anlamsız
Soluk almamı sağlayan boğazım
Düşmancasına kan kusuyor sanki
Sigaram ellerimden kaymakta Dur kayma!
Son bir soluk daha parçalarcasına ciğerimi
Aklıma soluk alıp vermelerim düşüyor
Gün batımında denize karşı
Atlayıp denize düşüyorum sessizlik

Nağmeler fısıldanıyor kulağıma Ney taksiminden
Neyzen yavaş yavaş üflemekte Neyine
Şair son mürekkebini damlatıyor şiirine
Benim sensiz söyleyecek sözüm çok
Yazacak şiirlerim mürekkebimden çok
Merak etme sevgilim
Bitse de mürekkebim kustuğum kanlar çok
Tavanı çökmekte gökyüzünün
Üryan kalmış yıldızlar sessizlik

Çığırmaktayım artık gökyüzüne doğru
Ellerimi açmaktayım gökyüzüne Acımı duy!
Dökülmeye başladı saçım yastığıma
Hatırımda tek bir kitap kalmakta "Yüzyıllık Yalnızlık"
Şimdi yalnız geceleri
Yalın ayak ve ıslak bir saçla
Anlayabildiğim bazı şeyler var
Ki burada kuşlar toplanmış göçüyorlar
Takılıp kanatlarına uçmaktayım sessizlik

Erken çıkmış gibiyim anne rahmimden
Annem bile kaldıramamış sanki bu bedeni
Cahit abi nasıl seslenirdin sen
"Ey ölüm çalma kapımı Ben ölecek adam değilim"
Ey ölüm beni de es geç vermediğim sözler var
Daha söylenmemiş mısralarım var
İstemem gelmeni ölüm! Bu genç yaşta
Fani bir sevgilim var
Uyku bastırmakta göz kapaklarıma sessizlik

Dipsiz ve derin bir sükut yoldaşım
Bir de mısralar var tabii anmadan geçmeyeceğim
Yunus büyük şair be! Ne diyordu Yunus
"Sevdiğimi demez isem Sevmek derdi beni boğar"
Ama nasıl anlatsam sana olan sevgimi
Susunca çıkmayan ne varsa sensin işte
Çok otururduk arkadaşlar çay demlerdik
Uzun süreli yalnızlıklar üstüne lakırdı ederdik
Ağzımı açınca çıkmayan kelimeler var sessizlik

Mağrur bir eda son bakışında
Üstünü çizdiğim kelimeler tekrar tekrar yazılmakta
Alın yazısı diyor elden ne gelir
Son din yobazının düşünceleri kafamda
Dünya her zamankinden küçük dünya
Ey dünya kalmadı orta çağ caziben
Güneş dönmüyor artık senin etrafında
Tas tas hüzün dökülmekte başımdan aşağı
Ve sanayi devrimi kuşlar ölüyor sessizlik

Radikal olacaktı birleşimimiz eğer olsaydı
Ben kan kusacak sırt çevirecektim mısralara
Hatıraların daveti sarmakta artık beynimi
Kalem ha düştü elimden ha düşücek
Hatıralar diyorum Hatıralar ağır gelmekte mısralarıma
Kaçırdığım şafaklara yanıyor gözlerim
Gözlerim diyorum her şafağın intikamına almakta
Kaçırdığı her şafak için yaşlar akıtmakta
Hıçkırtırcasına bir araf gözlerimde sessizlik

İnsanoğulları ne kadar da bencilsiniz
Gözlerinizi kapatıp hiç düşünmez misiniz?
Çölümde kayboldum ben hiç görmez misiniz?
Ey kalbim biliyorum ziyan etmekteyim bunca kelimeyi
Bir mavim bile olmadı oysa böyle ziyan edeceğim
Mısralarımın laneti beynimi kemirmekte
Kuş sesinden yastığım ruhumu çağırmakta
Ve silgim kalemimden önce davranmakta
Ve başım yastığımda Ve yine SENSİZLİK

Yusuf Yetiş
Kayıt Tarihi : 22.3.2014 19:39:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yusuf Yetiş