Sen;
Canan “gelme! ” derken, “yeter artık peşimden! ”
Bir ömür hayalinin peşe sıra gelmeksin
Gönlündeki yangını söndürecek iklimden
Bir su bulmak uğruna koca dağı delmeksin
Sen;
Bilerek yürümek ölümü çöl boyunca
Leyla’yı ötelerin ötesinde bilmeksin
Sessizliğin sesinden bir fısıltı duyunca
Kavuşmak arzusuyla cellâdına gülmeksin
Sen;
Etmeksin Memu’yu Zin yolunda tarumar
Yaşanılan bir ömrü bir anda tüketmeksin
Sen ruhun gizeminde dolaşmak damar damar
Bin vesvese bin hile; yolu kaybettirmeksin
Sen;
Bülbülün bir güle içten çekilen “aaahhh! ”ı
Şu karanlık cihanda yar gözüyle görmeksin
Kıldan ince bu yolda yüklenilen günahı
İplikle nakış nakış benliklere örmeksin
Sen;
Yakmaksın cihanı narına bir dilberin
Hayat gülistanında hep ızdırap dermeksin
Adını yayan sensin gariban bir “Kanber” in
O’nu “Arzu” yolunda yerden yere sermeksin
Sen;
Yürekten çekilen gözden akıtılan kan
Ve ruhu pare pare yar yoluna dilmeksin
Bir kısacık bakışa can vermeye hazır can
Bir gülüşle boyuna geçirilen ilmeksin
Sen;
Yusuf’un yolunda tüketmek Züleyha’yı
Koskoca Melikeyi dillere düşürmeksin
Yunus Bab-ı Tabduk’ta edince ilk duayı
O’nu ham iken alıp od’unda pişirmeksin
Sen;
Sadece ne Leyla, ne Şirin, ne de Aslı
Üç ebedi maşuka her gün bin eklemeksin
Mevsim hazan mevsimi ve yine hüzün faslı
Taptaze baharları bir ömür beklemeksin
Sen;
Yanmaksın Aslı’ya kül olmak pahasına
Varlığınla bir ruhun önünde eğilmeksin
Sen acı, sen gözyaşı; gerek yok dahasına
Sen'i bana sorarsan, SEN ÖLMEDEN ÖLMEKSİN
Kayıt Tarihi : 28.7.2007 14:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!