Savrulmuş sevdalım zamansızlığın derinliğinde kaybolmuş
Nedensiz değilmiş suskunluğu, yüreğini yakan sevdasının içinde
Akşamın kızıl ışıklarında sensizliğinle yok olur benliğim
Güneş dağları aşar, gönlüme düşer hüzünler
Alacakaranlıkta bir garip olur nedense yüreğim
Gecenin bitmesini, çekip gitmesini beklerim
Bilirim bir gece bitse de arkasından başka geceler gelecek
Şuan yoksun yokluğuna yazıyorum bundan sonra ki mısralarımı
Mekânım belki bir deniz kenarı, belki bir sahra ortası,
Issız soğuk bir dağ başı ya da bir sabahçı kahvesi
Fark etmiyorum zamanı sabah mı, yoksa gece yarısı mı?
Bilirim bir sabah bitse de arkasından başka sensiz sabahlar gelecek
Güneşle ay nedensiz koşuşturmacalar içinde dolaşırlar
İki sevdalı sonsuzluğun dolaşımında birbirinin peşine takılıp giderler
Karanlığın mahkûmiyeti kesilince aya, güneşin şavkı yetişir imdadına
Bir dağın yamacında boynu bükük solgun güne uzanır kardelenler
Bilirim bir mevsim geçse de arkasından başka mevsimler gelecek
Mavinin enginliğinde hüzün çökmüş bulutlara kurşuni rengiyle
Toprak susamış, toprak çatlamış umutla yağmurun beklentisinde
Bir fırtına öncesi sessizliği sarmış ortalığı, nedensiz düşüncelerimde
Kapanmışım kendi dünyama, çala paça yürüyorum içinde
Arada bir takılınca anılarıma, birkaç mısra karalıyorum kendi halime
Şu an dertleşsem anlatsam diyorum, diyorum ya kiminle
Düşüncemdeki keşkeleri kapatıyorum aklımın bilinmez köşesine
Bilirsin bu son sevda arkasından başka sevda gelmeyecek
Önceleri bilemedim sevdiğini, yüreğinde saklamışsın sebepsiz yere
Anladığımdaysa artık çok geçti, çekip gitmiştin bir sabah sessizce
Bilemiyorum sensiz güneşin kaç defa doğup, battığını, akşama kızıllığını saldığını
Elimde tuttuğum kırışmış kâğıda yazdığın kısa bir not bekle geleceğim demişsin
Acaba diyorum bu gidişinin sonrasında dönüp de vuslata mı gelecek
Düşmüşüm dağ başının ıssızlığına, yalnızlığımla sürünüyorum
Yolum belirsiz, yönüm belirsiz, her şey izsiz, sensizlikte meçhul
Sanki gönül harpten çıkmış, yürek vurgun, zebunu olmuşum
Yokluğunun arkasından gözyaşlarım serseri, boşluğuna düşüyorum
Sevdanın yangınında yürek deryalara düşse de yangını nasıl sönecek
Sahrada kum tanesiyim, rüzgârlarla savrulurum ben ben değilim
Gökyüzünde ki yıldızım yok, bak mehtapsız gecelerime zifiri karanlık
Gittin gideli usum durdu, dilim sustu, kalbim sinemde atmıyor artık
Kayıt Tarihi : 6.12.2008 19:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Dinçer Demirel](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/12/06/bu-sevda-sonrasinda-arkasindan-baska-sevda-gelmeyecek.jpg)
karamsar havayı, duygusal haleti ruhiyeyi çok güzel yansıtabilen bir şiir.
yoğun betimlemeli, uyaklaması yeterli, ..
ses ahenginin, şairin dağarcığındaki dizelerle birlikte farklı bir yapıya ulaşması işten bile değil..
kutlarım.
saygılarımla.
/orhan_tiryakioglu
İçtenlikle ve tam puanla kutluyorum..
TÜM YORUMLAR (35)