Bu Ses Olayında Olay da Aşk da Sens ...

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Bu Ses Olayında Olay da Aşk da Sensin Dilbeste

-

Aşk aynen yazıldığı gibidir: Sesli başlar, sessiz biter...
-Önce bütün duygular bağırır, çağırır, bağrında ağırlar.Sonra sessizlik iç aynasını yansıtır.Herkesin içinde saklı alfabe var.Kimi ne zaman ve nasıl yazacağı belli değil.Kimde ne kadar sessiz kalınacağını bilmez.
-Sonra sesli harfler devreye girer,kalın,ince, düz, geniş olanların içsel arabası yücelir aşk bağrına.
-Büyük ünlü uyumu gibi kalınlık incelik arasında kalır büyüklüğümüz. Ben kalın seslerin adıyım, sen ince seslerin. Benden sonra sen gelmiyor anlaşıldı Dilbeste
Az gelişmiş ülkeler gibi kalın hecelerinden sonra gelen ince harflerin fakiriyim. Aykırı bir sevda oluyoruz. Oysa kalınla başlayan sevda kalınla, inceyle başlayan inceyle bitmeli.
*Hayatın kuralı bundan ibaret.
Sevgiden ölen umutlarımın piriyim. Ümitlerin şöhreti yeterdi bize. Sessiz harflerin gölgesinde tek heceli gibi kalma. Biliyorsun ki tek heceli olan sadece aşktır.Orada ünlü uyumları aranmaz.
-Bir de eskimez sözcüklerin var kuralımıza, sarılışımıza aykırı.
Anne gibi bir yardan sonra serden geçtim senin için. Elmalar aldın cennetten.Adem’im ol dedin. Sonra hangi yasaklı güncenin adıydık inananamadık.Kardeş sevdamız vardı Leyla ile Mecnun gibi.
Hücrelerimde çıkan isyanların müsebbibi sensin. Bir füzyon, bir başka füsyonun sıcağında.
Yarin atom olmaya hazır. Sesli harflerimden kork.İki ünlü yan yana gelmez. Füzyon ile füsyon gibi.
-Parçalanmaya engel, ünlü uyumlarımıza aykırı ekler, depreşir.
-yor, ken, ki, daş,gil,leyin, imrtak gibi aykırı eklerin ayrılık timi olmayalım.
.
Gaddar,diktatör, acımasız bir ben ülkesi kurdu yalnızlık. Yalnız ben varım bir de hayallerin.
Oysa senli zengin bir aşkın kralıydım, şimdi yine kral; ama kendine, yalnızlığına kral.
-Kraliçe sen yok, senden sevgi bayrağım yok, özgürlüğüm yalnızca sevgime.

-Ulama başlar aramızda.
Sen sonu sessizle biten harfsin ben sesliyle başlayan sözcüğün harfi. Ulansın aşk.
Aşkımız bitmesin. Sezen Aksu şarkılarında dile gelsin ayrılık acımız. Aramıza noktalama işareti girmez, yan yana da olamayız. Biz ayrılığa ulandık artık.
Ketçap dök ünsüz değişimlerimize. Aramıza ünlü harfler gelirse
Ketçap cadı gibi değişir, yumuşar bahtsızlığımıza.
-Kitabi öpüşleriyle yıkılır sensizliğimizin can evi.Çiçeğe ders veren gitmelerden aşk yurdumuzun meyvesi tükenir. Yamacına gelen sol atışlarımdan ders alır , ihanetler.
-Bir kekliğin gözlerinde yaşanır bahar. Bir amacın sırtında biter aşk yazımız. Bizi güzel mevsimlere emanet eder hayaller.
Oysa sen gerçeğin sağlığısın bu hasta yüreğe.
Haydi Fıstıçı Şahap gelmiş. Sert tavırlarını ,sert ünsüzlerin dilinde anatılmazlığımızı benzeştirmeye gelmiş.
-Ünsüz bir benzeşmesin yüreğin bakirken.Senden sonra gelen c,d, g ekleri sertleşir ç,a t,ı k olur.
*İki ünsüz yan yanayken sertleşir sessizliğimiz.
-Dal ile dil isyan etti sen ağacında. Dal ben kırıldım bir kere. Affetmek yüksek ruhluluğun mizacındadır. Dil, kemiğim yoktu, özümden sana bahçeler sunmaktaydım. Bitmişti dostça başladığımız arkadaşlık. Aşka hücrelerimizi parçalamıştık. Bitkin değildik. İçtik aşk meyinden. Meyhoş bir dram yaşandı aramızda. Kökte başladı, yürekte bitti ayrılığımız.
Yüreğimi daraltıyorsun. Yor gibisin sanki.
Yor gibi ünlülerimi daraltıyorsın. Yok gibi “yor “ ların.
Aşk gribine yakalanmışım zaten .Dinliyorsun bende hüzzam şarkılar. Bekliyorsun ki serkeş düşünüşler sarsın ömrümüzü.
-Dağlıyor, çağlıyor, ağlıyor, sınıyor sensizliğimi kader. Şimdi
Bunu diyen, yüreğimi yiyen niye nedenlerime asılı kaldı.
Bir bir düşüyor ünlülerin yüreğimin alfebesinden. Sahi senden ne kaldı ki?
Omzumda taşıdığım bu sevda şimdi sensizliğin yürek burnunda sahillerine vurgusuz ıslaklar sunuyor.Boşuna ağlama göğsünde beni taşıyan bir şey kalmamışsa. Alnımda yazılı değil ki seni severken gitmek. Sararmıştı içimdeki buğdaylar. Aşk ekmeğin olmaya hazırdım. Kahvaltımızda oğlumuzla beraber yiyeceğimiz sevgi reçelimizi bekliyorduk. Oynanmamış geleceğin filmini çekememiştik.Niçin giderken nemli bir geçmiş bıraktın?
Nasıl bir hayale sığacağım? Burada damlaların okyanusu okuturken şimdi bu giden kimin kirli geleceğinde bilemedim Dilbeste.
Ünsüz düşmelerinde sakın yastığına sarılıp durma. Öyle meşhur ünsüz düşmelerini görmedim.
-Küçücüktü yüreğin benden önce. Büyücek sevda ovamda yeşerdi dünyan.Ufalan bir ömrü büyüttün. Küçülen gitmelerdi sen değil.
*Minicik elleri vardı ayrılığın.Şimdi ise hangi el’e sığar yalnızlığın bilemedim.
Ünlülerin türedi yüreğim okyanusunda. Acılarımı sardılar, seni sordular.
-Gözleri hangi renkti ki bu renkli aşkı bitirecek kadar aciz ya da mecbur muydu?
*Sahi Dilbeste giderken aciz miydin?
Ya da mecbur muydun? Haydi anlat meramlarıma. Seviyor seni biricik aşk aslanın. Daracık bir ömre sığdırıyor her şeyini.Sapasağlam bir yüreğim vardı.Şimdi sen gideli güpegündüz
bile görmüyor sensiz güneşleri. Azıcık anlasaydın
ömrümüzün ak damarlarını akardı sevgi kanımız.
Ünsüz türemelerin birleşik sözcüklerde umudumu artıyor.Hani yeniden birleşir gibi duruyorum umudun tan vaktinde.
-Affetmek yüce ruha sahiplerin derssiz verdikleri mesajdır.
Hissetmek gerek yaşanılanları. Zannediyorsun ki bu sevgi bitmiş. Oysa aramızda kaynaştırma ünsüzleri de var.Onlar da ünsüz türemesi sayılır. Sen gideli türedi içimde sessiz, sensiz harfler.
-Kapıyı açan sendin şimdi yalnızlığım. Sinesi yaralı bir bülbül gibi şakıyorsam bil ki bu aşkımızın büyüklüğünedir.
Sırrını sakla hissi kulvarlarımızda. Suyun suyla ağlamasıdır aşk.
-Sen bırak ağlamayı.
*Sırrın sırla his kümesi oluşturup seni samanyolumuza çağırmasıdır aşk. Sen yıldız ol , gel ömrümün gecelerine.
Ünlü değişikliği yalnız sen ve ben varız.
*Sana, ücramızda açılan çiçeklerin selamı üç beş kelamını getirdim. Bana hüzün zemherilerini artıran sana söyleyecekleri var.
Bana dargın dargın bakma sevgilim. Darandayım bu aşk uçurumunda.
Sana düşlerimden bir demet gül sundum kokla beni senden.
Pembe hayallerimiz içinde n- b çatışması yaşatırma.Dudak ünsüzlerimizin benzeşmesinde beni sembolik özlemlere atma.
-Ben bu aşkın bitmez ambarıyım, her yerimde sen varsın. Çemberine al beni. Tembel hayallerden arındır beni.Beni topla sümbül kokan ömründe.
Yaşasın kaynaştırdık sevdayı. Yalnızca dört sessiz gibi olsak,
“Y” her yerde aramıza giren ünlüleri ayırsa; “ş “yalnız üleştirmelerimizde okusa kederimizi. “ S” ve”n” tamlamalar, iyiliklerde aitlerimizin arasına gelse yeterdi sevgilim.
-Yaşamaya çok var. Sevginin kapısı açılır yüreğinden binlerce dünyaya. Yedişer kıta olalım, ikişer kalalım seninle bu uçsuz, bu bucaksız, bu sensiz ve bensiz dünyada.
*Bize bize yeter sesimiz olay, sevgimiz halay, aşkımız kalay olsun kirlettiğimiz dünya tasına.

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 30.11.2011 18:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hayrettin Taylan