Şu bahtımız neden böyle kapkara
Feryat ettik hiç duymuyor Ankara
Macar'a Roman'a ve de Bulğar'a
Söve söve gidip geldim bu sene
Rüşvet ile geçtik coşkun Tuna'yı
Sevinsin de beyler yaksın kınayı
Tepem attı küçük kızım Suna'yı
Döve döve gidip geldim bu sene
Pusu kurmuş polis Köprü arası
İnsan değil sanki bir yüz karası
Dağıttım Bulğar'da çorba parası
Söve söve gidip geldim bu sene
Bir çukura düştüm lastik patladı
Alttan yağ boşaldı karter çatladı
Bu da benim derdi dörde katladı
Söve söve gidip geldim bu sene
Güneş tepemizde kavurur yakar
Şırıl şırıl terler boynumdan akar
İğneden ipliğe gümrükler bakar
Söve söve gidip geldim bu sene
Hiç sorma yolları tam ölüm yolu
Dayanmaz hiç buna Allahın kulu
Gözüm görmez oldu parayı pulu
Söve söve gidip geldim bu sene
İndirdim gümrükte bağacı yıktım
İndir kaldır artık usandım bıktım
Sinirden patladım dişleri sıktım
Söve söve gidip geldim bu sene
Yollar kötü dere tepe dolaştım
Ceza için polis beyle dalaştım
Üç gün sonra Edirne'ye ulaştım
Söve söve gidip geldim bu sene
Yorulup sonunda biz geldik dize
Remzi der ki bunlar az bile bize
Duyun beyler duyun vallahi size
Söve söve gidip geldim bu sene
16-08-2008 Saat: 18.40
Kalotina / Bulgaristan
Remzi TimarKayıt Tarihi : 22.8.2008 16:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!