…
“Bu şehirde gurbetin farklı bir adı vardı
Farklı bir havası farklı bir tadı vardı.”
…
Bu şehrin bir zamanlar özgür uçan kuşları vardı.
Devleri kıskanç eden, büyük, mağrur bakışlı, karlı dağları,
Renkli mi renkli cumbalı duvarları vardı.
Akşam pazarı yıkılınca bir caddeden,
Mehmet’imin elinde son kurşunu vardı.
Bu şehrin Gece yarısı karanlık uçurumları,
Keskin virajlı puslu yolları… Kırmızı ışıkları…
Bu şehrin daha uçmayı bilmeyen kanatları vardı.
Bitmeyen kahrı, uzayan cefası, yaralı düşüncesi…
Bu şehrin her yağmurunda bir zamanlar bir rahmet vardı.
Daha büyüyecek boy alacak nice Çınarlar,
Yiğidine su verecek ne pınarlar vardı.
Esiri olup da sevgiliden ayrı kalan sevdanın,
Hasretliğe düşüp de uykuya daldığı an, sessizlik vardı.
Bu şehrin yanık türküleri, ayrılık şarkıları vardı.
Her şarkının ayrı bir hikâyesi, ayrı bir gözyaşı…
Bu şehrin ortasında, içimde yalnızlığım vardı.
Bakışlarımda yorgunluk, ellerimde titreme.
Bekledikçe acılarım benliğimde Sensizliği sardı.
Yüreğimde uzaklarda bıraktığım duygular,
Var olma kaygısıyla kaybedince kendi kendini
Bu şehrin ortasında, içimde yalnızlığım vardı.
Bakışlarımda yorgunluk, ellerimde titreme,
Hala bu şehrin kaybolan umutları vardı.
Yüreğimde hala Sensizlik
…
Zekeriye TEK
07.08.2007 Darıca
Saat 24.00
Kayıt Tarihi : 5.11.2012 21:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!