Bir acayipleşti bu koca şehir
Şeytanlar kaçıştı sokaklarından
Melekler bu şehrin semalarında
Süzülür bu şehre sen geldin diye
Bulutlar adını göklere yazar
Yağmurun gözyaşı hep sana akar
Allah’ın rahmeti hep üstümüze
Dökülür bu şehre sen geldin diye
Ağaçlar dalını yeşillendirir
Çalılar üstünü çiçeklendirir
Sanki cennetten bir köşe olur
Tapılır bu şehre sen geldin diye
Çeşit çeşit renkte açılır güller
Güllerin dalından inmez bülbüller
Martılar, kumrular, küçük serçeler
Ötüşür bu şehre sen geldin diye
Boğazın üstünde uzun köprüler
Meydanlar, sokaklar, uzun caddeler
Parklarda el ele gezen aşıklar
Sevişir bu şehre sen geldin diye
Seninle kurduk biz hayalimizi
Sana uzatıyoruz tut elimizi
Ne olur gitme kal bırakma bizi
Yıkılır bu şehir sen gittin diye
Yıkılır İstanbul sen gittin diye
Kayıt Tarihi : 21.2.2010 19:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)