Tasımızı tarağımızı toplayıp
Kapıyı yavaşça çekip
Gitmeliyiz artık bu şehirden
Erkenden.
Belkis Hanım'ın horozları ötmeden
Aklıma kendimi affetmek fikri gelmeden
Havadaki kurşuni koku ciğerimi daha da delmeden
Kalk gidelim artık bu şehirden.
Geriye baktığımda
Fişeklerin gözümü yakan dumanlarını
Çocukların kafalarına büyük gelen asker şapkalarını
Ağaçtaki iğdenin unutulmuş buruk tadını
Fanusa kapatılmış koskoca bir şehri hatırlıyorum.
İşte tam da bu yüzden
Seni bilmem ama ben
Atalarımın salıncaklarını söküp
Meyve veren tüm ağaçlarımı kökünden kesip
Evimi ocağımı ateşe verip
Kaçmak istiyorum artık bu şehirden.
Kayıt Tarihi : 14.3.2017 12:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Gülay Aruç](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/03/14/bu-sehirden-12.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!