Geceleri hasret sarar bu şehri
Sessizlik sabahı ürkütür ansızın
Yollar sıhhatine doymadan uyanır
Rüzgar fısıldar kulağına ayrılığı yaprakların
Toprak erken yaşlanır ölümsüzlüğüyle
Veda eder sular küser bu şehre
Gülüşü acımasızdır sevinci hüsran
Ben daha ne diyeyim bu şehre
Dostluklar geç başlar düşmanlık erken
Bahar uğramaz buralara sonbahar kış derken
Mutsuz olur yürekler severken
Bu şehir neden yalan doğruluk varken
Saatler yorgun akar burada
Zamanını kin besler bu şehrin
İnsanlar ayazdadır dumanlar eski
Akşamlar çok uyur bu şehirde
Işıkları demiri aydınlatır sadece
Havayı bulutlar ağlatır her gece
Şaşırır gözler yüzler gülünce
Ben daha ne anlatayım bu şehre
Yorgunluk vazgeçirir düşenleri hayattan
Yılanları su içirir tökezleyen sokaktan
Başıboşlar haberdar olur bir gün konaktan
Ben daha ne sunayım bu şehre
Kalem yazmaz bir gün uykuya dalar
Aşıkların kadehi kan ile dolar
Yolunu şaşıran gelir yolunu sorar
Ben daha ne göstereyim bu şehre
Kayıt Tarihi : 18.6.2024 17:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!