Bu şehir değişmiş be birader,
Tanrıları falakaya yatırmışlar,
Zehir tacirlerinin karanlık bodrumlarında;
Hormız; ın canı yanar;
Ehriman dernek kurmuş, halayda.
İbrahim; i yakmışlar nehir sazlıklarının arasında,
Muhammed; i buruşturup çöpe atmışlar,
Tarihi köprüden öteye;
Mevlana; nın, Yunus; un sesine tıkamışlar gökyüzünün kulaklarını,
En çok Yunusun içi gider;
Bu şehir artık Dünya; nın apış arası; azgın kokuşmuş.
Bu şehir artık zalimin anüs deliği; kah sıkışık, kah gevşek.
Onuruna sahip çıkanı, dere kenarında bir çalının arkasına sıçmakta.
Artık bu şehrin şerefli sokaklarında da,
Cebinde liralar,
Elinde biralar,
Ve alnında karalarıyla;
Fahişeler geçebiliyor yanından;
Hem de namus kokan edalarıyla!
Bir kanser ki!
Adına ihanet derler;
Bu şehrin bile kılcal damarlarında dolaşmakta;
Yer, bitirir, bu şehrin sakinlerinin asaletini.
Yer, bitirir, bizi; Çocukluk aşklarımızı.
Senin koklamaya kıyamadığın memeler,
Namerdin kirli avuçlarında mayıştıkları an;
Bu şehir;
Senin sevdiğin şehir olduğunu unuttu!
İhsan SUVAROĞLU
Kayıt Tarihi : 15.4.2007 15:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)